12 Aralık 2010 Pazar

Ralf Zumdick vs. Thomas Doll!

- Thomas Doll 4-2-2-1-1taktiğini Gençlerbirliği'ne uygulamaya çalıştı. Zumdick takımı sahaya 4-3-2-1 taktiği ile çıkarttığını görüyoruz. Aslında arada çok bir fark yok.

- Thomas Doll elindeki kadroyla iyi oynatıp yenilgiler aldırırken, Zumdick daha eksik bir Gençlerbirliği'ni kötü oynatıp puan veya puanlar aldı.

- Thomas Doll topu ayağında daha çok tutmak isteyen Gençlerbirliği yaratmak isterken, Ralf Zumdick topun rakipte olmasından yana ve defans yapan bir Gençlerbirliği yaratmaya çalışıyor.

- Thomas Doll ortadan oyun kurmaya çalışırken, Zumdick kanatlardan kontra yakalamayı istiyor. Bununla birlikte bir önceki madde ile ilgili Uğur Meleke'nin yazısı da var (bkz. http://www.meleke.com/?p=2771)

- Thomas Doll zamanında kimi zaman 11'de kimi zaman yedekte oturan Hurşut ve Serkan, Zumdick ile birlikte takımın taktik anlayışı bu iki isim üzerine bindi.

- Thomas Doll zamanında suskun kalan Ermin Zec, Zumdick ile birlikte açıldı.

- Ne Doll, ne Zumdick Jedinak'a ve Billy Mehmet'e çare olamadı kimsede olamaz gibi duruyor.

- Thomas Doll her maç sonunda yaptığı dobra açıklamalarla dikkat çekerken, Ralf Zumdick'in açıklamaları sıradan, klişe ve takımı sanki hala kendisi çaıştırmıyormuşcasına soğuk.

- Thomas Doll, Harbuzi'nin sakatlanmasının ardından o bölge çok farklı denemeler yaparken, Ralf Zumdick direk Soner'i o bölgeye koyarak geleceğin yıldız adayını parlatmaya başladı.

- Total olarak bakarsak, Thomas Doll ile bu sezon Gençlerbirliği ne kadar kötüyse, Zumdick ile de Gençlerbirliği hala o kadar kötü.

Misket Bombası!


 11 Aralık 2010 Yer: Ali Sami Yen 16. Hafta Süper Lig karşılaşması GALATASARAY : 0 GENÇLERBİRLİĞİ :2

 12 Aralık 2010 Yer: Ankara 19 Mayıs Stadı, 16. hafta süper lig karşılaşması ANKARAGÜCÜ: 2 FENERBAHÇE: 1


Geçmiş zamanlarda yine fikstürün kaderi bizi Galatasaray ile Ankaragücü'nü Fener ile eşleştirmiş ve o zamanda başkent ekipleri İstanbul'u mağlup etmişti. O zamanlarda yapılan bir tişört geldi aklıma üstünde Misket Bombası yazan ve biri kırmızı-siyah diğeri sarı-lacivert iki bomba aslan ve kanarya figürlerinin üzerlerine(!) düşüyordu. Güzel tişörttü. Şimdi yeniden yapılsa ne güzel olur diye düşündüm. Acaba elinde olan var mıdır ki?

Not: Fotolar ajansspor.com'dan alınmıştır...

11 Aralık 2010 Cumartesi

Harbiye, Sultani'ye Karşı...

Belki de en büyük hayalimi gerçekleştirmiş bu insan. Metin yazarı ve yönetmen Emre Demir ismi açıkçası tanıdığım bir isim değildi. En son Ankara'da ki Beşiktaş maçında Maratonun en üstündeki duvara çıkmış maçı izliyordum tribün büyüklerimizden Cumali Ağabeyim rica edip yerimi elinde kamerası olan bir arkadaşa vermemi istemişti. Arkadaşların film çektiğini öğrenince maçın heyecanıyla olacak ki çok soru sormadım. Ama sonradan duyunca bu film Ankaragücü - Gençlerbirliği rekabetinin belgeseliymiş. Ne zaman çıkacağını bilmiyorum, Kültür Bakanlığı Yayınlarından ulaşabileceğimize dair dedikodu da var. Yalnız bu filmin fragmanı bile beni heyecanlandırıyor.

Ali İmdat, İlhan Cavcav, Hakan Kutlu, Necdet Özkazancı, Tanıl Bora, Berkay Aydın gibi bir çok ismin görüşlerini paylaştığı bu belgeselde taraftarın sesine yer verilerek Ankara Derbisi'nden yola çıkarak Ankaralılığı, Ankara'da yaşamayı anlatan bir belgesel. Sloganı da biraz ipucu veriyor bize "Futbol, bazen bir kentin öyküsüdür."

Çok uzatmadan filmin blog adresi http://harbiyesultani.wordpress.com/ Aklınızda ki soruları benden daha iyi yanıtlayacaktır. En altta da fragmanı vererek bu hayalimde ki filmi çeken ekibe teşekkür ediyorum. İnşallah daha detaylı bir komple Ankara Futbolunu kapsayan belgeseli de Allah bana nasip etsin diyerek kıskançlığımı da belirteyim =D. 




Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara