13 Ağustos 2013 Salı

Sezon Öncesi Gençlerbirliği: TSYD İzlenimleri!

 Yeni sezonun başlamasına 1 hafta kala Gençlerbirliği'nin yeni sezon ön gösterimi olan TSYD Kupası sonuçlandı. Kayseri Erciyes, Elazığspor ve Konyaspor ile beraber turnuvaya katılan takımımız ilk maçta ligin yeni ekibi Konyaspor'a 1-0 mağlup olurken, ikinci maçta Elazığspor'u 4-2 yenerek turnuvayı üçüncü kapattı. Özetle söylenecek bir şey varsa ne Konyaspor'a karşı alınan mağlubiyet ne de Elazığspor'a karşı alınan bol gollü galibiyet hala net bir ölçü değil. Skorlar üzerinden yorum yapmak gerçekçi olmayacaktır.

Genel olarak takımda hala eksikler var özellikle Metin Diyadin ile gelen yeni oyun anlayışı sebebiyle taktiksel konularda oyuncularımız uygulamada eksik kalabiliyor. Ayrıca takıma yeni katılan isimlerinde alışma sürecini eklersek takımın oturması için zamana ihtiyacı olacağı açık.

Kalemizde bu sene Ramazan ve Ferhat ikilisinin yanına Hacettepe'den Osman Mert Göktepe katıldı. Kendisini iki maçta izleyemedik ama Hacettepe'de başarılı bir kaleci olduğunu söylemeden geçmeyeyim. TSYD Kupasının ilk günü kalemizde Ramazan vardı. Cem Can, Aykut ve Hurşut'un takımdan ayrılmasıyla kaptanlık pazubantı Ramazan'a geçmiş. Genel anlamda kendisine pek iş düşmedi. Karambol bir pozisyonda yediği bir gol var öncesinde yapılan vuruşu kurtarsa da dönen top rakibe gidince gol yemek kaçınılmaz gibi oldu. Ramazan büyük ihtimalle ismi ilk 11'e yazılan ilk isim olacaktır. İkinci maçta ise Ferhat kaleye geçti. Yediği ikinci golde açıkçası kendisinin hatasının olduğunu düşünüyorum. Zamanlama ve çıkış konusunda sorunları var maalesef. Elinden kaçırdığı bir iki top ve boşa çıktığı anlar bunun kanıtıydı. Bu anların korkusu olacak ki belli bi yerden sonra 6 pas içinden ileriye doğru pek bir hareketini göremedim. Mevcut kaleciler arasından ne kadar Ramazan'ı geçen sezon eleştirsekte bu sezon güvenmemiz ve arkasında durmamız hem takım hem kendi motivasyonu için önemli bir durum.

Deniz Naki
 Sağ bekte ilk gün yeni transferimiz Serkan Yanık vardı. Serkan Yanık açıkçası ilk maç için güven verdi. Özellikle soğukkanlı hareketleri ve çalışkanlığıyla göz doldurdu diyebiliriz. İleriye çıkma girişimleri oldu ancak biraz zayıf kaldı bu yönden. Elazığ maçında ise yerinde Serkan Kurtuluş vardı. Serkan Yanık ile forma mücadelesini son sürat sürdüreceğini gösterdi herkese. 90 dakika forma giydiği maçta o da çalışkanlığı hızı ve ileriye çıkışlarıyla göz doldururken oyununu bir de golle süsledi. Sağ bekte 2 Serkan yeterli olacak gibi sezon boyu ancak forma mücadelesinde Serkan Kurtuluş bir tık daha önde diyebiliriz.

Sol bekin alternatifsiz tek ismi Tosiç iki maçta da 11 başladı. Tosiç bindirmeleri, tecrübesi, gücü ile yine sol bekin değişmezi olacağını 2 maçta gösterdi. Çok fazla söze ihtiyacı yok sanırım. Turnuvanın asıl süprizi ise iki maçta da sonradan sol beke geçen Uğur Çiftçi idi. 92 doğumlu genç oyuncumuz özellikle sürati ile izleyenleri etkiledi. Topla çok güzel hızlanan Uğur sol kanadı sürat pistine çevirdi. Sadece tecrübe konusunda ufak tefek sıkıntısı var. Geriye dönüşlerde ritmini kaybedebiliyor bazen. Nefes kontrolü üzerine yoğunlaşması kendisi adına daha faydalı olacaktır. Kendisini saha içinde nasıl dinlendirebileceğini öğrendiği vakit hem 90 dakikayı çıkarabilecek bir oyuncu hem de Türk futbolunun kanayan yarası sol bek'e yeni bir soluk olması içten bile değil.

Stoper bölgesi bu sene Aykut Demir'in gidişiyle baya kan kaybetmiş bu inkar edilemez. Bu sezon o bölgedeki eksiklikler yüzünden kalecilerimize bol şans dilemekten başka çare yok gibi şimdilik. Konya maçında Kulusiç ve Ahmet Çalık ikilisi oynadı. İkinci maçta ise Kulusiç - Sedat Bayrak ikilisi. Kulusiç, Ramazan'ın yokluğunda kaptanlık görevini sürdürecek ikinci isim. Muhtemelen bu sezonun stoperde kafadan oynayacak ilk ismi kendisi olacak. Sakin tavrı ve takım yönetimi olarak başarılı. Kulusiç garanti ama asıl sorun yanındaki ismin kim olacağı. İlk maçta Ahmet Çalık çok başarılı bir performans sergiledi. Özellikle hava toplarındaki hakimiyeti ve zamanlama konusundaki başarısı Aykut'un bu anlamda bize yaptığı katkıyı giderebilecek nitelikte. Ancak yaşının genç olması 34 maçlık bir maratonda üzerindeki baskıyı kaldırma konusunda bazı tereddütlere yol açıyor. Sedat ise 32 yaşında ve yolun sonunda tecrübe konusunda Ahmet'ten iyi olduğunu söyleyebilsekte en büyük handikabı sert bir oyun oynuyor olması. Her an takım arkadaşlarını yalnız bırakabilecek bir isim. Eski takımı Elazığspor'a karşı açıkçası Ahmet kadar da bir varlık gösterdiğini söyleyemeyiz. Kulusic-Sedat ikilisiyle hava toplarındaki zaafiyetimiz çok daha açıkça görüldü. Konya maçında havadan gelen toplara Ahmet göz açtırmazken, Elazığ maçında kalemizde çok fazla tehlike gördük ve bunlardan biri de zaten kalemizde gol olarak sonuçlandı.
Sezonun sanırım en alternatifi bol ve ümitli bölgesi orta saha. İki maçta orta sahanın ortasında Gosso, Özgür, Smiljanic, Petrovic, Nizamettin gibi isimleri izledik. Uzun süre sakatlıktan sonra oynamaya başlayan yeni transferimiz Gosso'nun biraz form tutmaya ihtiyacı var özellikle ilk maçta gösterdiği çalışkanlık, ikinci maçta kendini yorgunluğa teslim etmiş gibiydi. Ancak formuna kavuşmuş bir Gosso bu sezon formayı kimseye bırakmaz gibi gözüküyor. Yanına ikinci isim ise Özgür. Geçen sezonki başarılı performansını aynen devam ettiriyor. Takıma alışmış ve artık atakların yönlenmesinde de çok yardımı dokunuyor. Gosso ve Özgür ikilisinin uyumu yakalaması demek orta sahada iyi bir hakimiyet kuracağımız anlamınada geliyor. Alternatifleri olarak izlediğimiz Smiljanic için birşeyler söylemek erken olacaktır. Elazığ maçında sonradan oyuna dahil olan Milan Smiljanic için akılda kalan tek an -haklı görünsede- çıkardığı kavga idi. Nizamettin ise Konya maçında forma giydi. Oynadığı süre boyunca hızı, isteğiyle göz doldurdu. İleriyi düşünmesi ve sürekli zorlaması artı puan olarak hanesine yazıldı. Gosso ve Özgür ikilisini zorlayacak gibi gözükmese de ilk etapta gol için bastırdığımız ve hızlı oyunu tercih ettiğimiz anlarda oyuna sonradan girerek iyi işler yapabileceğini gösterdi.

Tomiç-Mervan-Jimmy-Deniz Naki-Zec sol ve sağ kanatta sürekli değişim içindeydiler. Bu bir taktik anlayışı mı yoksa sadece deneme amaçlı mı yapıyor Metin hoca çok anlamadım ancak alternatifin çok olduğunun göstergesi. 5 isimden ilk planda öne çıkan kişi Nemanja Tomic. Forvet arkası başlayıp kendini sağ kanatta buldu her iki maçta da. Her iki bölgede de çok başarılı işler yaptığını söyleyebiliriz. Elazığ maçında bir de gol atarak süsledi oyununu. Ancak bu seneki dizilime bakarsak bir forvet arkası oynayacak bunu kesin olarak görüyoruz. 2 maçta Jimmy-Nizamettin-Petrovic-Tomic o bölgede denendi. Nizamettin için söyledik görüşümüzü, Petrovic ise o bölge için çok ağır kalıyor. Tek avantajı uzun boyu ve isabetli pasları olsa da diğer isimlerin hızına yetişecek biri değil. Jimmy ve Tomic forvet arkası bölgesi için ideal iki isim olarak göze çarpıyor. Kendi kanaatim Tomic'in o bölgede görev alması, etkili ortalarından faydalanmak adına kanatlarda tercih edilebilecek biri olmasına karşın forvet arkasında daha iyi işlere imza atacağını umuyorum. Mervan çok hırslı bir isim bu sene Jimmy ile beraber kanatlarda Metin hocanın vazgeçilmezi olacak gibiler. İleriye top taşıma konusunda Tomic ve Mervan'a ayrı bir parantez açmak lazım bu iki isim bu sene bizi ileriye taşıyacak adamlar olacak. Jimmy'nin pas vermeyi tercih etmeyen bencil oyunundan kurtulması bu ikiliye en büyük destek olacaktır sanırım. Bunun yanında Deniz Naki iyi bir alternatif ancak gösterdiği performans şu an önündeki isimlerle yarışmaya müsait değil. Unutmadan Oktay Delibalta'ya bir parantez açmak lazım. Tam bir joker isim. Sol kanat ve forvet arkasında bir anda oyunu hareketlendirip tüm işleri karıştıracak bir potansiyelle tekrar dönmüş. Bu kadar alternatifli bir bölgede gerçekten Metin hocanın seçim yapması oldukça zor olacak gibi.

Gelelim en sıkıntılı bölgeye. Forvet konusunda Vleminckx'in de gitmesi herşeyi değiştirdi. Yerine gelen Stancu iki maçtada ilk 11 başladı. Görünüş o ki tek forvet oynayacağız ve Stancu bu tek forvet olayını kaldırabilecek mi çok büyük soru işareti. Her iki maçtada Stancu'yu pozisyona sokma konusunda pek zorlanmadık esasen ancak Stancu'nun bu şansları cömertçe harcaması taraftarları karamsarlığa itti haliyle. Vleminckx'e göre daha hızlı bir isim Stancu ancak Vleminckx gibi top istememesi, kendini göstermemesi eksi hanesine yazılıyor maalesef. Altyapımızdan çıkan genç Artun ise yedeği olarak 2. maçta forma giydi. Birde golü var ancak maç içinde konsantrasyon problemi yaşadığını Metin hocanın uyarılarından anladık. Zec'i erken bir sakatlık sebebiyle çok izleyemedik ancak Stancu ile değişmeli oynayabilir bu sezon. Kendi bölgesi olan forvette oynarsa ileride bir top tutma sıkıntımız olacağı aşikar yalnız bu isimlerle.

Genel olarak ilk 11'imiz tam şekillenmediğini düşünsemde muhtemelen tercih 4-2-3-1 formasyonunda olacak. Geçen seneye göre daha ofansif ve çok çok daha hızlı bir takım var karşımızda. Bunların yanında forvet ve stoper bölgesindeki sıkıntılar yenileceğimiz maçların baş mimarı olabilir. Etkili ataklar bulsakta çoğunlukla gol bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Kapalı oynayan takımlara karşı işimiz daha zorlaşacaktır. İlerde tutamadığımız her top kalemizde gol demek bununda altını çizmek gerek. Çok gol atabilen bi takım olmamız biraz Stancu'nun açılmasıyla alakalı. Eğer o ritm tutarsa çok gol atabiliriz lakin bunun yanında çok golde yiyecek gibiyiz.

Takımın geçen seneden daha kötü olacağı fikrine katılmıyorum ama en başta dediğim gibi ne Konyaspor'a alınan mağlubiyet kötü olduğumuzu nede 4 gollü galibiyet çok iyi olduğumuzu gösteriyor. Takımın oturtması gereken bir ritmi var burda da iş Metin Diyadin'e düşüyor. Bize de Metin Diyadin'e güvenmek ve destek olmaktan başka yol gözükmüyor.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara