3 Nisan 2011 Pazar

Ezber Bozduk!

 Her yönüyle beklemediğim bir maç oldu desem kendi adıma yanlış konuşmamış olurum. Manisa ligde rahat, Hikmet Karaman ile iyi bir ivme yakaladılar ve kendi sahalarında oynuyorlar. Bizde ise durumlar karmakarışık,  düşme potasına iyiden iyiye yaklamışız, Sivasspor maç fazlasıyla üstümüze çıkmış, deplasmandayız ve teknik direktörümüz bir an evvel takımdan gitsin diye baktığımız Ralf Zumdick. Maç 0-3 galibiyetimizle sonuçlanıyor, tersi bir durum olsa yadırgamam da - uzun süredir galibiyetin nasıl birşey olduğunu unutunca birde- insan iyice afallıyor tabiri caizse.

Maç öncesi kadromuza bakıyorum, Zumdick puan veya puanlar diyerek belli ettiği işin rengini, sahaya çıkan oyuncularıyla sadece 1 puana razıyız diyerek tam manası ile yansıtıyor. Orta saha üçlüsünde eksik biri var diye kafam karışmış maçı izlerken ayılıyorum Azofeifa yok Jedinak oyunda. Jedinak, Cem Can ve Oktay üçlüsünden oluşan orta sahada hücuma top taşıyabilecek tek isim Oktay gibi gözüksede maçın başlamasıyla Oktay'ın da defansif anlayış sergilediğini gördüm. Nitekim Isaac, Makukula, Kahe, Simpson gibi hücüm elemanlarını barındıran bir takıma karşı bu kadar defansif oynamak normal sayılabilir ama galibiyet aramadığımız çok açık ortada. Son haftalarda tek iyi huyumuz olan maça hızlı başlamak eylemini yine gerçekleştiriyoruz ama Aykut'un kafasından çıkan şutu İlker Avcıbay müthiş kurtarıyor.
 Dedim ya herşey Manisa'dan yana gözüküyor diye, bu koşullar altında agresif ve sıkıntılı olması gereken taraf biz olmamız gerekirken ilginç şekilde Manisalı oyuncular maça çok hırçın başlıyor. Halbuki rahat konumdalar ama maçın başında Yiğit Gökoğlan'ın ayak kırmaya yönelik hareketini, topa vurup itiraz ettiği gerekçesiyle sarı kartla cezalandıran hakem ile birlikte Manisa iyice agresifleşti. Hikmet Karaman'ın bağırışları televizyondan net şekilde duyulurken, inanamadığım bir olay daha gerçekleşiyor ve niye bu adam oyunda dediğim Jedinak ile öne geçiyoruz. Bütün itiraz ettiğim şeylerde yada görüşlerimde beni haksız çıkarmak isteyen bir maç oluyor. Agresif Manisa daha fazla bekleyemiyor ve ilk yarının sonlarına doğru Murat Erdoğan gördüğü sarı kartın ardına hakaret edince direk kırmızı ile oyundan atılıyor. İşte ekmeğimize yağ süren harekette bu kart ile başladı diyebiliriz. 

İkinci yarının başlamasıyla 10 kişi Manisa öyle yüklendi ki biraz Allah korudu bizimkileri. 11'e 11 olsak kesin yatar skora dediğim Zumdick eksik Manisa karşısında bile bir anlık 1-0'a yatar gibi oldu. Maçın kırılma anı ise  Dixon'ın hatası sayesinde bulduğumuz ikinci golle oldu. Mustafa Pektemek zor pozisyonda en iyi hamleyi düşündü fakat pozisyon öyle zordu ki umudu kestiğim anda Dixon'ın hatası Manisa'yı disiplinden tamamen kopardı. Zaten hemen ardına Mustafa Pektemek'in bitiricilik dersi geldi ve bizde maçı iyice kopardık. Bu sefer kritik bir dönemeçten eli boş dönememek güzel oldu.
Maçın iyilerini yazmaya çalışırsam, Serkan Çalık açıldı artık 1 gol 1 asist Mustafa Pektemek ile birlikte karşılık olarak güzel maç çıkardılar. Mustafa Pektemek takımın en kaliteli oyuncusu olduğunu kanıtlıyor sahalara yeniden dönmesiyle. Aynı zamanda Hurşut'u beğendim bu sefer, o da bir asist ile süsledi oyununu. Ayrıca dedik ya beni her konuda haksız çıkaran bir maçtı diye, maçın başlamasıyla Hurşut'un ilk çalım denemesinde tam kızıyordum ki Hurşut'a yüzümü kara çıkarıp güzel iler yaptı. Bu sezon Hurşut'un ezberlenen çalımlarını yiyen ilk ve tek takım Manisa oldu sanırım. Kaç çalım attı saymadım ama yaklaşık 10 çalımından 9'unun başarılı olması  son derece şaşırttı beni.Gerçi rakip iyice teslim etmişti 3-0'dan sonraki çalımları değerlendirirsek ama gollerden öncede şık haraketleriyle maça renk kattı.

Genel olarak takımın oyunu için erken konuşmak istemiyorum. Yanıltıcı olabilme ihtimali yüksek bir maç. 10 kişi kalan ve daha 60. dakikaya girilmeden 3-0 yenik duruma düşen Manisa karşısında laubali tavırlarla harcanan goller rahatlıktan mı harcandı yoksa beceriksizlik mi? emin değilim. Galibiyetimize gölge düşürmek gibi bir niyetim yok aslında, yazı biraz karamsar gibi gözüksede. Benim gerçekten sinirlendiğim iki nokta vardı sadece takımda;

Birincisi, Barcelona vari paslaşmalar ile güzel futbol oynamamız için illa ki rakibin 10 kişi kalıp bizimde 3-0 önde mi olmamız lazım? Bir ara öyle paslaşmalar oldu ki bu sezon hiçbir maçta alamadığım keyfi aldım.
İkincisi; Bre Ralf Zumdick, sanki her maçta 1-0 öne geçince skora yatan ve defansif futbol ile zaman geçirme taktikleri üzerine yoğunlaşan sen değilmişsin gibi 3-0'dan sonra kaçan gollere üzülüp, sinirlenme triplerine girmen çok samimiyetsiz geldi bana. Tabii ki bu son iki yorum tamamen şahsıma ait olup sizde farklı etkiler yaratmış olabilir genelleme yapmak istemem.

Not: İstatistiksel olarak tek bozulmayan ezber ise hala Manisa'da Manisaspor'a yenilmememiz oldu, bu veriyi de paylaşalım.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara