Tanıl Bora'nın yazdığı Gençlerbirliği tarihi kitabından, Halim Çorbalı'yı anlatan ufak bir yazı;
Halim Çorbalı, öğrencisi olduğu Mülkiye’nin takımında onu izleyen Orhan Şeref Apak’ın girişimiyle 1944 yılı sonunda Gençlerbirliği’ne alınmıştı. Gole yakın bir açık oyuncusuydu; çok hareketli ve hızlı oluşundan, Zündap Hüseyin’in deyişiyle“yandanyandan kaçışından” ötürü “Pırpır Halim” Lakabıyla anılıyordu.
Yine aynı özelliğiyle ilgili, pek bilinmeyen, sadece Hasan Polat’ın telaffuz ettiği bir lakabı daha vardı: “Sıçanoviç!”Cezmi Başar, istikrarlılığını ve efendiliğini takdir ettiği bu yetenekli oyuncunun eksiklerini şöyle tasvir etmiştir:“Karşısındaki hafı behemahal geçmeye çalışması, gerçi çok zaman muvaffak da oluyor amma, forvetin hızlı temposunu bozuyor gibi geliyor bana.”
Halim Çorbalı 1951’de-kendi deyimiyle- “Yılmaz diye hain bir kaleci” tarafından ayağı kırılınca altı ay sahalardan uzaklaşacak, geri döndüğünde de hem formdan düşmüş olacak hem de meslek hayatına atılıp futbolculuğu bırakacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder