2 Ağustos 2011 Salı

Ali Kuçik, Gençler Büyük!

Gençlerbirliği'mizin göz bebeği Mustafa Pektemek'in Beşiktaş'a satılmasıyla forvetsiz kalan ekibimiz bu sorunuda bir yandan çözmek umuduyla Beşiktaş ile Mustafa karşılığında 4 milyon euro üzerine birde forvet Ali Kuçik'in bonservisini almıştı. Ancak Ali Kuçik bir türlü Gençlerbirliği'nde oynamaya yanaşmadı.

Derdi her Türk profesyonel(!) futbolcu gibi paraydı elbet. Daha sadece 20 yaşında ve Süper Ligde yarım sezondur ya oynayan ya oynamayan bir futbolcu için büyük meblağlar verecek bir takım ararsanız bu asla bir Anadolu kulübü olamaz. Bunun açıklaması adam olmadan cin çarpmaya kalkışmak olarak yapılır. Ali Kuçik hiç birşeyin farkında değil ki birde anlaşamaması üzerine yaptığı açıklamalarda "Ben Süper Ligde oynayan ve geçen sezon 4 gol atan bir oyuncuyum. Çok daha iyi şeyler hakediyorum" filan demişti.

Birincisi, Süper Ligde 4 gol atan bir forvetsen açıklama yapma git bi köşeye sin uzunca bir süre utan. İkincisi geldiğin kulüp öyle sıradan bir kulüp değil. Kaldı ki geçen sezon oynadığı Bucaspor'dan çok daha köklü ve yetiştirdiği oyuncularla ünlü bir kulübüz. Bununla övünmesemde bizde sergileyeceğin performans seni tekrardan çok rahat Beşiktaş'a götürebilirdi.

Ali Kuçik sözleşmesine "Türkiye'de sadece Beşiktaş'a transfer olabilir" gibi bir ifade koydurmuş. Zaten başında bununla profesyonel olamadığını kanıtlayan Ali Kuçik en sonunda İlhan Cavcav'ı da kızdırmış. Cavcav oyuncu hakkında "antremanlara hiç gelmedi şu saatten sonra gelsede almam" diyerek uzun bir aradan sonra güzel bir kelam etmiş. Beşiktaş'tan 400.000 euro istediğini duydum haberlerde Ali Kuçik'ten çok daha faydalı olacağı inancındayım o paranın.

Ali Kuçik'in yeteneklerini asla küçümsemiyorum. Daha 20 yaşında ve gelişebilirdi ancak kendi kendini bitiren oyuncular arasında görebilmemiz daha olası artık. Takım tutma hakkının var olduğunu biliyorum ve saygı duyuyorum lakin profesyonel yaşamda bunlara biraz daha dikkat etmek lazım zaten her konuda anlaşıp gelseydi bu Beşiktaşlılığı ve Beşiktaşa geri dönme arzusuyla ilgili yaptığı açıklamalardan sonra taraftarımızın gelmesini isteyeceğini hiç sanmıyordum. Kendi adıma konuşmak gerekirse bizim altyapımızda Ali'den çok daha sağlam ve profesyonel isimlerin olduğunu düşünüyorum. Gelseydi gol atsa dahi sevinmezdim doğruya doğru!

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Fuat Çapa Twitter Günlüğü!


"Sosyal Medya"nın parlayan yıldızı twitterda ünlü bir çok isim kayıt olup 140 karakterle herhangi bir konu hakkında görüş bildiriyorlar. Benimde bu mecrada olmamın en büyük sebebi futbol tutkum. Bir çok futbolcu, spor yazarı ve blog yazarını takip edip bir çok konu hakkında görüşlerini ilk ağızdan okumak güzel birşey.

Son dönemde en büyük heyecanı ise yeni teknik direktörümüz Fuat Çapa twitter'a üye olarak yarattı. Fuat Çapa'nın heyecanı tazeyken futbolcumuz Hurşut Meriç'in de twitter'a girmesi bizi mutlu etmişti ki çok sürmedi. NTV Spor spikerlerinden Emek Ege, Hurşut'u arayarak bu hesabın kendisine ait olmadığını yine twitter üzerinden açıkladı kamuoyuna.

Fuat Çapa'nın, basın danışmanı aracılığıyla hesabın kendisine ait olup olmadığını da sorduğunu söyleyen Emek Ege'den henüz net bir haber gelmedi. Hazırlık maçının 10. dakikasında twitter'a mesaj atması düşündürücü olsada resmi bir yalanlama yada resmi bir onaylama yok henüz. Benim takıldığım konu ise hocanın twitter'daki mesajları!

Takımdan umutlu olduğunu, eksiklerini, artı yönleri twitterdan yazan hocamız aynı zamanda taraftarlarla ilgili, futbola dair çok güzel şeyler yazıyor. Çakma bir hesabı onun adına kim açabilir bilemiyorum ama bu kadar mantıklı konuşması bana gerçekten Fuat Çapa'ymış gibi geliyor.

Mesajlarından beğendiğim bir kaçını sizinle paylaşmak istedim. Bu yazılarıyla gönlüme giren Fuat Çapa'nın hesabının sahte olması şu transfersiz, umutsuz Gençlerbirliği haberleri içinde en son görmek istediğim haber açıkçası.

-Son derece usta bir ekibim var. Çalışma sistemimiz oyuncular için çok yeni. Birbirimize alışıyoruz. Kimyamız tutarsa, sürpriz oluruz. (17 temmuz)

-Soner ve Tenten! Bu gençler altyapımızdan. Gençlerbirlikliler tanıyor onları. Bu sezon bütün Türkiye tanıyacak.(17 temmuz)

-sistemimiz 4-2-3-1. bu sistemi oynamaya çalışacağız. daha çok pas diyorum, ama pas sabır işi. zoru istiyoruz, farkındayım.(17 temmuz)

-Şu yoğun günler geçsin, ilk fırsatta Gençlerbirliği taraftarıyla buluşmak isterm. Avrupa'da gelenek bu, neden Ankara'da da olmasın.(20 temmuz)

-Skor önemli değil. Oyunda gelişme var.(28 temmuz)

-Kamp sürecinde sadece futbol çalışmadık, tanıştık ve arkadaş olduk.(28 temmuz)

-Son derece yoğun çalışıyoruz. Zaman sadece benim değil bütün ekibin ve takımın zamanı.(28 temmuz)


Bu arada benim twitter hesabımda burdadır, tamamen gerçek çakma değil =D ; http://twitter.com/#!/gencayergez

12 Temmuz 2011 Salı

İkinci Fuat Çapa Dönemi!

Giray Bulak'ın ani istifasıyla daha lig başlamadan teknik direktör değiştiren ekibimiz, daha önce takımın başına getirdiği fakat başarılı olamayan Fuat Çapa'ya ikinci bir şans verdi. Açıkçası ayda bir hoca değiştirmesinden korktuğum Gençlerbirliği'nin bu değerlendirme yazısını bu yüzden geciktirdim diyebilirim.

Fuat Çapa Daha Önce Ne Yapmıştı?

2007-2008 sezonunda takımın başına geçen Fuat Çapa sezonun ilk maçında Süper Lig'in yeni ekiplerinden o zamanki ismiyle Gençlerbirliği OFTAŞ ile Ankara'da maçta ilk mağlubiyetini tattı. Giray'lı, İlhan'lı, Orhan Şam'lı Oftaş karşısında Nicky Carle, Mehmet Nas, Mehmet Çakır gibi isimlerle sahaya çıkan Çapa sezonun en büyük transfer fiyaskolarını da ilk maçta gösterdi, bu isimler sırp futbolcular Petkovic ve Zoric isimleriydi.

İkinci maçında Rize deplasmanında Çaykur Rizespor'a karşı galibiyet alan Fuat Çapa, sezonun ilerleyen, kendisi için ise 3 hafta daha süren lig maratonunda galibiyet yüzü görmedi.

Sırasıyla, önce Bursaspor'a evinde 3-1 ile mağlup olan, ardından Ankara derbisinde Ankaragücü ie 2-2 berabere kalan Çapa'nın istifasını vereceği son maç ise evindeki 2-0'lık Manisaspor mağlubiyeti oldu. 5 Haftalık macerasından 4 puan çıkarabilen Çapa yerini Alman Stumpf'a bırakırken pek olumlu izlenimler bırakamadı.

Geçen sezonu küme düşmeyi garantileyen Kasımpaşa'da geçiren ve son haftalarında yine pek iyi sayılmayan sonuçlar alan Çapa'ya bu durum için yüklenmek ağır olabilir. Ancak şu ana kadarki güdülen transfer politikasına bakılırsa Çapa için yine ilk 5 hafta sonunda yolcu diyebilmek için çok fazla müneccimlik gerekmiyor.

Ersen Martin, Ergün Teber gibi isimleri istediği basına yansıyan Fuat Çapa şu ana dek bu isimleri almasada son çıkan haberler Herve Tum'u aldığına yönelik. Bu durum taraftarı korkutuyor. Fuat Çapa yaptığı açıklamalarda her ne kadar geçmiş sezonlardaki hatalarımı yapmayacağım demiş olsa ve kadro için en uygun taktiği belirleyip göze hoş gelen futbol izlettireceğiz dese de asıl amacını başka bir açıklamasında beyan etti çoktan.

Yönetimin kuklası olmayı kabul eden Çapa "Bu sezon futbolcu yetiştiren bir takım olacağız" diyerek yönetimin yetiştir sat politikasına destek verip kümede kalmak yada herhangi bir başarı yakalamak hedeflerinin olmadığını açıkça gösterdi. Gençlerbirliği taraftarları sanırım yine kabuslarla dolu bir lig seyredecek bu sezon Çapa yönetiminde ve bu sezon Süperlig'deki son sezonumuzda olabilir.

8 Temmuz 2011 Cuma

Eskilerden...

19 Mayıs Stadyumunun eski hali... Uzun kule maraton yarışları için yapılmış. Bu yüzden bu tribünün adı Maraton olarak kalmış.

Foto ve bilgi için Ahmet Günen ağabeye teşekkürler..

8 Haziran 2011 Çarşamba

Giray Bulak İle Yollar Ayrıldı!

Daha 2 hafta önce bu pozu verdiler. Bugün gönderildi. Transfer konusunda yaşanan anlaşmazlıklar sonucu yaşanmış bu gelişme.

Bu haber aslında şu an Gençlerbirliği'nin halini çok net anlatıyor. Giray Bulak'ın gelmesiyle bu sene cidden küme düşmeyi hedefleyen Gençlerbirliği, bu haberden sonra bana kalırsa Bank Asya'ya bir adım daha attı. Şimdi bu konumda futbolcularkulübe saygı duyup ruhlarıyla nasıl top oynayacaklar?

Bu habere sevineyim mi? üzüleyim mi? Ben bilemedim. Bi hayli komik ve başından beri istemediğimiz bir isim olduğu için sevindirici bir durum ancak kulübün içler acısı halini gösterdiği içinde ağlayasım var.

En doğru söz "güleriz ağlanacak halimize" olur sanırım.

Son bir not: Aynı sebeple yani bu transfer konusunda yaşanan anlaşmazlıklar sebebiyle gelmesiyle gitmesi bir olan teknik direktörler listesinde rekor hala Ersun Yanal'da.

Hatırlanacağı üzere 2. Ersun Yanal dönemi sadece 1 gün sürmüştü. Sözleşmeyi imzaladığı anda fesheden biri çıkmaz ise rekor uzunca bir süre Ersun Yanal'da kalacak gibi.

1 Haziran 2011 Çarşamba

2011-2012 Sezonu Transfer Dedikoduları No:1

Erdem Özgenç - Boluspor

Boluspor'un başarılı stoperi, bu sezon BA1L sezon sonu ödüllerinde en iyi ilk 11'e seçildi. Kendi ağzından verdiği röportajda Göztepe, Bursaspor ve  Gençlerbirliği'nin kendisiyle ilgilendiğini söyledi. Ayrıca oyuncunun Beşiktaş ile anlaştığıda iddia ediliyor.

http://www.bolusporluyuz.com/icerik/haber.asp?i=11240

Metin Akan - Ankaragücü

Ankaragücü'nün forveti Metin Akan, geçtiğimiz sezon Sapara'dan sonra takımın en golcü ismiydi.. Sözleşmesi sona eren futbolcu ile Gençlerbirliği flörtü konuşuluyor...

http://www.klasspor.com/tr/haber/18517-Metin_Akan_GBirligi_yolunda.html

Yunus Akman - Sakaryaspor

Sakaryaspor'u 1. lige çıkaran isimlerin başında gelen orta saha oyuncusu için Ankaragücü ve Gençlerbirliği devrede...

http://www.klasspor.com/tr/haber/18563-Yunus_Akman_icin_AGucu_ve_GBirligi_iddiasi.html

Gökhan Dinçer - Akhisar Belediyespor

Akhisar'ın Bank Asya 1.lige tutunmasının mimarlarından gösterilen savunma oyuncusu Gökhan Dinçer'e, Gençlerbirliği talip oldu. Oyuncu için 300 bin TL öneren Gençlerbirliği'ne Akhisar'ın yanıtı 1 milyon TL. Yakın zamanda Gençlerbirliği'nin yeni bir teklifle geleceği Akhisar basınında gündeme geldi.

http://www.facebook.com/note.php?note_id=10150206244504119



Elyasa Süme - Gaziantepspor
Serkan Kırıntılı - Fenerbahçe
Christian Keller - Kasımpaşa
Mehmet Eren Boyraz - Kayserispor

Gençlerbirliği'nin Elyasa ve Serkan ile prensipte anlaştığı iddia edilirken, Kasımpaşa'nın başarılı ve kariyerli sağ beki Christian Keller'in tamamen bittiği ve Manisaspor ve Eskişehir'in de talip olduğu Mehmet Eren Boyraz ile de görüşmeler sürüyor..

http://www.klasspor.com/tr/haber/18572-GBirligi_4_koldan.html

NOT: Bu haberler sadece dedikodudur. Gerçekliği konusunda net bilgim yoktur. Sadece basında yazılıp internette gördüğüm haberleri derlediğim bir yazı olmakla beraber söz konusu iddiaların olduğu linkler isimlerin altında kaynak olarak verilmiştir.

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Başkasına Sevimli Görünmek Uğruna Kırılan Kalpler!

Altyapımızdan çıktın diye seni sevdik, Asaş'ta, Oftaş'ta her türlü destek verdik, kaptanımız oldun sevindik... Doping olayında arkanda biz vardık, yemeklerimize çağırdık, bağrımıza bastık...

Seni para uğruna sattılar, hem seni kaybettiğimiz için, hem Fenerbahçe seni harcayacak diye korktuğumuzdan üzülen biziz...

Biz kimiz Orhan Şam? Biz Fenerbahçe'ye gidince ilk röportajında yok saydığın Gençlerbirliği taraftarlarıyız. İnan az dediğin, yok dediğin bu taraftardan başkada kimse seni bu kadar bağrına basmayacak. Fenerbahçe taraftarına sevimli görünmek için yaptığın şu konuşmayı bir zaman bize yapsaydın kralda olurdun padişahta..

Tamam gittin, futbolunu oyna, taraftarını, stadını, takımını öv ama bizi karıştırma be Orhan. Şirin gözükeceğim diye seni seven insanları ağzına böyle alma. Kalp kırma!

Seyirciye açım demişsin, Fenerbahçe seyircisi için sabırsızlanıyorum demişsin, o çok özendiğin beğendiğin seyirci seni ilk yuhaladığında, küfür ettiğinde kardeşimize, evladımıza küfür ediliyormuş gibi üzülecek Gençlerbirliği taraftarını çok arayacaksın!


Haberin Linki için;


http://fanatik.ekolay.net/Fenerbahce-Haberleri--Acim--ac-_3_Detail_34_226709.htm

Mehmet Sedef!

2007 yılında bir menajerlik şirketi tarafından hazırlanmış 10 dakikalık Mehmet Sedef'in Beşiktaş'ta oynadığı dönemlerdeki olumlu hareketleri ve gollerinin bir videosu. Ne kadar belirleyici bir ve olumlu bir video olur sizin için size kalmış. Geçtiğimiz sezon Konyaspor forması altında Kasımpaşa'ya attığı golün videosunu ekleyemedim buraya fakat http://www.ligtv.com.tr/VideoLig/Default.aspx#top adresinden 31. Hafta seçilerek o golde izlenebilir.

Transferde Siftah: Mehmet Sedef!

 Yeni sezona en iyi isimlerimizi göndererek başladık. Orhan Şam ve Mustafa Pektemek giderken, gelen ilk isim küme düşen Konyaspor'un sol beki Mehmet Sedef oldu.

Konyaspor'da daha çok sol bekte izlediğimiz Mehmet Sedef, orta sahada sol kanatta da forma giyebilen bir isim. 1.80 boyundaki, 1987 doğumlu Mehmet Sedef, Beşiktaş altyapısından yetişme. Rıza Çalımbay döneminde A takıma çıkan isim, Tigana dönemindeki Beşiktaş'ın en gözde isimlerindendi. Yavaş yavaş gözden düşen Sedef, önce Bank Asya takımlarından Altay'a kiralık olarak gönderildi. Burada 26 maçta forma giyip 6 gole imzasını atan Sedef, başarılı sayılabilecek bir sezon geçirdi. Ardından Çaykur Rize'ye kiralık olarak verildi. Rize ekibiyle 13 karşılaşmaya çıkan Sedef gol atma başarısını gösteremedi. Rize'nin ardından sezon başında serbest kalan Mehmet Sedef, ligin yeni ekibi Konyaspor ile anlaştı ancak takımıyla küme düşme üzüntüsünü paylaştı.
Konyaspor'da biri A2, biri Ziraat Türkiye Kupası maçı olmak üzere toplamda 16 maça çıktı ve tek gol atabildi. 2010'un Kasım ayında eski Beşiktaşlı bir çok futbolcunun aralarında bulunduğu, teknik direktör Bülent Uygun'un bu sebeple ceza aldığı usulsüz menajerlik faaliyetleri sebebiyle PFDK'ya sevkedilen isimler arasına adını yazdırmıştı.

Değerlendirme: Mehmet Sedef bedavaya alınabilecek en ideal futbolculardan biriydi. Özellikle Konyaspor formasıyla son 4 haftadaki formuyla dikkat çekti. Gençlerbirliği'nin Orhan Şam'ın da gönderilmesiyle en zayıf halkası konumuna demir atan defansına katkı yapabilecek bir isim. Açıkçası Murat Kalkan'ın bu seneki performansı göze alındığında sol bek için iyi bir transfer yaptığımızı söyleyebilirim. Bir diğer sol bekimiz Debatik Curri'nin akıbeti ne olacak belirsizliğini korusa da Curri'nin stoperde de görev yapabildiğini düşünürsek sol bek sorununu kağıt üzerinde hallettik gibi. Ancak Mehmet Sedef'in en büyük handikapı sıkça yaşadığı ani düşüşleri. Eğer bizde tekrarlamaz ve biraz kendi göstermek için oynarsa, geçen sene bize saç baş yolduran Murat Kalkan'ı rahatlıkla kesip takıma katkısı olacaktır.

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Ne Olacak Bu Gençlerin Hali?

Düşüş Süreci Başladı!

 Ligi 14. bitirip ölüp ölüp dirildiğimiz bir sezonun ardından rahat bir nefes aldırmayan Gençlerbirliği, bu ağır hastalığını kaldıramıyor olacak ki fişini çekmek ve artık gözlerini Süper Lige yummak için çalışmalara son hız devam ediyor.

Bütün sezon ecel terleri döktükten sonra son haftalara doğru yaşama umudu veren ve bunu Mustafa Pektemek ve Orham Şam gibi oyuncuları sayesinde başaran takımımız, bizi ağır komadan çıkaran bu ilaçları para uğruna sattı. Orhan Şam'ın Fenerbahçe'ye 3.5 milyona, Mustafa Pektemek'in ise 4 milyona satılmasıyla kulüp kasasını doldurdu ama neye yarar?

Son 5-6 yıldır sürekli olarak hedef eksikliği olan takımımıza yeni hedefler, yeni vizyonlar ve bu doğrultuda yapılması gereken bir çok çalışma gerektiği aşikar. Fakat yönetimimiz herkesin görebildiği bir kaç nokta transfer gibi, iyi bir teknik adam gibi, 5 yıllık bir hedef planı gibi şeyleri sürekli es geçiyor.
Mustafa ve Orhan'ın satılması, Giray Bulak gibi artık argo tabirle bu ligde kaşarlaşmış ve gözle görülür bir başarısı olmayan hocanın takımın başına getirilmesi, kulüpte iyiden iyiye bir küçülmeye gidildiğinin bir göstergesidir.

3'e 5'e bakmayıp elde tutulması gereken oyuncuların para uğruna takımdan gönderilmesiyle Süper Lig için bir hedefimizin kalmadığını gösterirken, yavaş yavaş Gençlerbirliği isminin tarih olacağının sinyallerini veriyoruz.

7,5 milyon euro gibi bir rakama aslında kaliteli isimler alınabilir bu yönden düşünürsek bir olumlu taraf var ancak, değil iyi bir isim Messi gelse onu kullanacak adam Giray Bulak olduğu sürece bu takım hiç bir iş yapamayacak. Ayrıca yıllardır görüyoruz ki ve öylesine alıştık ki alınan bu paralar kasada çürüyecek ve biz yine 200 bine, 300 bine adam alıyoruz diye futbolla alakasız adamları kulübe toplayacağız.

Kurumsallaşma  konusunda spor kamuoyunda duayen gösterilen İlhan Cavcav'a ben daha iyi bir örnek olarak Lucescu ve Shaktar'ını öneriyorum. Kulüp yönetmenin çok kolay olmadığının farkındayız ancak böyle ticarethane gibi kulüp yönetmek bir yerde takımın sonunu getirecektir. Çok yakındığı gelmiyor dediği taraftarda artık gelmeyecek maçlara bu yolun sonu bunu gösteriyor.

Mevcut tabloda başkan ne kadar hala ilk 5 için hedeflerimiz var, transfer yapacağız dese de, gelecek sezonun ilk Bank Asya 1. Lig adayına bir merhaba diyelim. Bu takım için geleceğe umutla bakmak çok zor.

İşte Gençlerbirliği taraftar sitelerinin attığı başlıklarda ne kadar umutlu olduğumuzun göstergesi ve gelecek sezonun özetidir;

Ölümü Gösterip, Sıtmaya Razı Etmek www.haydigencler.com

3'e 5'e Bakmayalım, Satalım!  www.alkaralar.com

29 Nisan 2011 Cuma

Fabrika Göreve!

Oliver Uche Sunday Ogbonnaya
 Bugün bir kaç saat sonra bizim için formalite maçına çıkıyoruz. Yeni teknik sorumlu Mustafa Kaplan yönetiminde ki ilk maçımızda aslında tek ilk bunlarla kalmasa ve altyapıdan bir kaç isim denesek çok hoş olur kanaatindeyim. Bu sene Özkan, Mahmut ve Soner gibi isimlere şans veren ekibimiz A2 Ligi'nin son şampiyonu ve şu an 2. grupta 2. sırada bulunan A2 takımımızdan bir kaç isim daha deneyebilir aslında.

A2 ekibimizin en dikkat çeken isimleri ise iki Afrikalı oyuncu. İlhan Cavcav'ın Afrikalı aşkı tekrar uyanmış olacak ki devre arasında iki isim A2 takımıyla maçlara çıkmaya başladı bile. Üst resimde ki isim orta saha ve kanat oynayan Nijeryalı Oliver Ogbonnaya. Bu sezon A2 takımıyla bir çok maça çıkan 1992 doğumlu oyuncumuzun ligde de 1 golü var. Güçlü fizikleriyle dikkat çeken Afrikalı oyuncularımızdan Oliver'ın aldığımız duyumlara göre hırslı yapısı sayesinde oyundan düşmemesi en büyük artısı. Sürekli saldıran ve fiziğini iyi kullanan bu genç isim kendini göstermek için Sivas maçında oynatılması halinde güzel işler yapabilir.
Franck Elie Mawuena
İkinci isim ise A takımla antremanlara Mustafa Kaplan tarafından alındığını duyduğumuz Franck. Devre arasında ki hazırlık maçlarında attığı gollerle dikkat çeken Franck bir forvet. ve uzun boyu avantajı. A2 liginde ise TFF kayıtlarına göre 5 golü var. Yine TFF kayıtlarına göre oynadığı maç sayısı ise sadece 7. 7 maçta 5 gol atmak gerçekten dikkat çekici bir istatistik. Mustafa Pektemek'in hafif sakatlığında riske edilmeyip yerine Zec ile birlikte bu iki haraketli forvet konulabilir. Güçlü fiziği sayesinde ilerde top tutan uç oyuncusu eksikliğini kapatmamız için deneme fırsatı olabilir bu maç.

Bu yabancı isimlerin yanında Doğancan Kılıç gibi stoperlerde bu eksiklikte denenip yeni Mahmut Boz'lar çıkarabiliriz diye düşünüyorum. Fabrikanın bacası yeniden tütsün bizde biraz daha ruhlu, hırslı maçlar izleyelim şu amaçsız 4 haftada...

27 Nisan 2011 Çarşamba

Muhalefet Kanadından Mektup Var!

Gençlerbirliği muhalefet kanadından İlhan Cavcav'a eleştiriler sürüyor. Yeni teknik direktör adayı aradığımız şu günlerde muhalefet Giray Bulak ile anlaşıldı derken birde kabus geri dönecek mesajı verdi; Cem Onuk yeniden menajer!






-ALINTI-



Gençlerbirliği eski yöneticisi Yaşar Durak kulüpte son günlerde yaşananlar ilgili bir açıklama yaptı.

Yaşar Durak Cavcav'ın sadece günü kurtarmak için mücadele verdiğini ve kötü huylarından asla vazgeçmediğini söyledi.

Yaşar Durak'ın açıklaması şöyle:

Son haftalarda Gençlerbirliği’nin kupadan elenmesi ve ligde de herhangi bir ümidinin kalmaması üzerine yine müthiş açıklamalarla günü kurtarmaya çalışılıyor. Ama biliyorlar ki son 8 senedir takım bu halde. Bayatlamış bu senaryo her sene gündeme geliyor ama bir süre sonra önümüzdeki dönem için iyi hocalar şampiyonluk sözleri verilerek gün kurtarılmaya çalışılıyor.
Sevgili Gençlerbirlikliler Sayın Cavcav oyuncağı ile oynamaya devam ediyor. Kümede kalma onlar için büyük başarı addediliyor. Geçen sezon kümede kaldıkları için şeref tribününde yöneticiler çak yapmadılar mı? Bu sezon ne değişti. Değişmeyecek de ta ki İlhan Cavcav bu kulüpten ayrılana kadar. Koskoca bir camia suspus oturuyor, divan kurulu eski yöneticiler taraftarlar hiç kimseden ses çıkmıyor neden?

Klasspor’un haberinden de anlaşılacağı üzere Giray Bulak-Cem Onuk ikilisi yeni teknik kadro olarak göreve getirilmişler ve çalışmaya başlamışlar. Sayın Cavcav huylarından vazgeçmiyor. Türkiye Kupası’nı aldığımız sene aynı oyunu sayın Samet Aybaba’ya da yapmış Samet Hoca da sezon sonunu beklemeden takımı bırakmıştır. Yani yazımın başında da açıkladığım gibi bu senaryolar her sezon ve her sene devam ediyor ve de edecektir. Çünkü kafasında dürüstlük, açık sözlülük, olmayan sürekli köylü kurnazlıkları düşünen başkan başka bir şey yapamamaktadır. Takımın bu halde olmasına, camianın ses çıkaramamasına, her sene küme düşmeme mücadelesi vermesine, camianın, taraftarın çoğalmamasına tek sebep sayın Cavcav’dır. Ama maalesef bu durumda yapacak bir şey yoktur. Çünkü sayın başkan bütün cinlikleri çok iyi bilir. Üye kayıtlarında genel kurul çalışmalarında her türlü işin mubah olduğunu düşünür ve gereğini de yapar. Burada üzülünecek tek ve muazzam bir takım olan sadece Gençlerbirliği ve camiasıdır.

Saygılarımla
M.Yaşar Durak

Transferde İlk Adım: Cem Can!

Transferde ilk adımı iç transfer olarak attık ve emektar Cem Can ile sözleşme yeniledik. Fizik gücü bakımından takımın en güçlülerinden olması sebebiyle orta sahada ondan vazgeçemedik bu bir gerçek. İlk geldiği günler eleştiriyorduk ama sonradan gördük ki kendini geliştiriyor ve yüreğiyle oynuyor.

Yönetimin son yıllardaki transfer politikası ve istikrar açısından değerlendirirsek bana göre Cem Can'ın kalması doğru bir karar. Oyunu her ne kadar zekasıyla değilde fiziksel gücüyle oynasada Cem Can'ın bu formu Gençlerbirliği'nde hala iş yapacaktır. Sezon sonu sözleşmesi bitecek diğer orta sahamız Jedinak son haftalarda çok çok daha ilgi çekmesine gol atmasına rağmen Cem Can ile devam kararı Jedinak'a göre daha iyi bir karar.

Sezon sonunda Everton yolları gözleyen Jedinak'a güvenemezdik sözleşme yenilesek. Zaten bütün sezon yatıp 3-4 maç iyi oynadı diye sözleşme yenilemekte saçma olurdu. Jedinak son haftalarda Everton için oynuyor olabilir fakat Cem Can hep Gençlerbirliği için oynadı ve kaptanlığa kadar getirildi. Hayırlı olsun takımımız adına.

Zumdick Devri Bitti!

Çok eleştirdik ama geç olsa da gitti. Sezon sonunda yönetim tarafından kendisiyle sözleşme yenilenmeyeceği belirtilince istifasını verdi Ralf Zumdick.

Basın açıklamasında kümede kalmak ve Türkiye Kupası yarı finalini başarı olarak görmüş. Eyvallah belki kendi adına başarıdır ama Gençlerbirliği camiası için söylediği başarılar(!) maalesef ki kabul edilemez. Tek suçlu Zumdick değil elbet bizi bu hallere düşürenlerde kendilerini gayet iyi biliyorlar.

Zumdick ile ilgili kısa bir değerlendirme yapacak olursam, en büyük şansı sakatlıkların geçmesi ve Mustafa Pektemek, Orhan Şam gibi oyuncuların eskisinden daha güçlü takıma dönmesi oldu. Manisa'ya 3, Kayseri'ye 4 derken dışarıdan bakan futbolseverler belki görünüşe aldanabilir ama anti-futbol bir anlayışa sahip teknik adamdan kurtulduk kendi adıma çok mutluyum.

Takımı 1-0'ı görünce geriye yaslayan, beraberlik görünce skora yatan bir isimdi. Thomas Doll'den koltuğu pek iyi bir yerde almadı ve alacağımız her puan önemliydi diyebiliriz ve taktik anlayışıdır mantık çerçevesinde bakmak gerekirde diyebiliriz ancak en zayıf halkası defans olan bir takımı geriye yaslamak bizi çevirebileceğimiz bir Fenerbahçe maçından ve Türkiye Kupası finalinden etti. Bunun yanısıra kadro alternatifi pek olmasa da eldeki oyuncuların form grafiğini yanlış değerlendirip maçına göre çok hatalı kadrolar çıkardı diyebiliriz.

Karakter olarak efendi düzgün bir adamdı fakat futbol bilgisi ve anlayışı olarak açıkçası Ziya Doğan, Bülent Korkmaz gibi isimlerden çok farkı yok benim gözümde. Yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür edebiliyorum sadece ve yolunun açık olmasını diliyorum.

Yazıda Zumdick'i suçladığımı düşünmeyin önceden de belirttiğim gibi yönetimin zihniyetini kurban gittik yine esas suçlu varsa onlardır.

23 Nisan 2011 Cumartesi

Bugün 23 Nisan!

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız tüm vatandaşlarımıza kutlu olsun!

21 Nisan 2011 Perşembe

Bu Sefer Yemedi Zumdick Efendi!


Zumdick tek dalımız, tek eğlencemiz kupaydı elimizden aldın. Çekip git artık şu takımın başından. Çok belli ki herhangi bir futbol bilgin yok. İlk İBB maçında 1-0 öndeyken skora yatırdı Zumdick efendi takımı ve defansımız sağlam olmayınca iki penaltı yaptık. Allah'tan sadece 1 tanesi gol girdi ama orada rahat yeneceğimiz  takımı umutlandırdın. Biz yine yeneriz diye düşünüyorduk ama şu maça çıkardığın kadroya bak bir Zumdick efendi.

Kaç haftadır oynamayan Oktay'ı, formsuz Hurşut'u oynatıyorsun yetmiyor İbrahim Akın gibi, Holosko gibi koşucuların olduğu takıma karşı Burak gibi bir tank ile başlıyorsun stoperle. Hoş gerçi bütün bunların yanı sıra hiç beklemediğimiz oyuncularında formsuzluğu vardı.

Orhan Şam maçın başında 3 tane orta açtı üçü de gülle atar gibi. Jedinak tekrar eskiye dönmüş. Çok garipti bugün takım. Baştan bitmiş gibi oynayınca bizimkiler bu maçı, 3 haftada 3 gol yiyen takım 24 dakika da üç golü aldı içeri sonrada saçma sapan bir maç oldu.

Kadronun eksikleri var ama bu teknik direktörler o eksikler kapansa bile inanmıyorum bişeylerin olacağına. Artık liginde amacı kalmadı. Bu sezonu öldürdüler bizim için. Eseriyle kimler gurur duyacaksa duysun ama seneye şu Ralf Zumdick bi gitsin artık. 
Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara