25 Ağustos 2010 Çarşamba

Medicana International Gençlerbirliği(?); Gençlerbirliği'ne İhanet!

Turkcell'in futbol arenasından çekilmesiyle birlikte Süper Lig'in ismi Spor Toto oldu ancak göğsünde Turkcell reklamı taşıyan Anadolu kulüpleri bu geç karar ile iki haftadır maçlarına forma reklamsız çıktılar. Bunlardan biride Gençlerbirliği. Aslına bakılırsa forma reklamı olmadan oynamak benim gibi "Endüstriyel Futbola" karşı taraftarlar için güzeldi. Ancak günümüz futbolunda böylesine para getiren birşeyi reddetmekte delilik sayılabilir hele ki kendi yağıyla kavrulan biz Anadolu kulüpleri için. Bu bağlamda Medicana International Ankara hastanesi ile Gençlerbirliği arasında ki sağlık sponsorluğu forma sponsorluğuna dönüştü ve imzalar atıldı. Sezonun başlamasıyla sırtımızda yazan Medicana yazısı göğüs reklamı da olacak mı o kısmı tam çözemedim ama asıl olay imza töreninde söylenenlerden sonra ortaya çıktı.

İmza töreninde Medicana Hastanesi Genel Müdürü Oğuz Engiz yaptığı konuşmada;
"Kulübe isim sponsorluğu konusunda da görüşmelerimiz devam ediyor. Yakın gelecekte bu konununda çözüme kavuşacağını söyleyebiliriz" diyerek takımızın ismine girmeye çalıştıklarını söyledi. Yani Medical Park Antalyaspor gibi yakın gelecekte Medicana International Gençlerbirliği olabiliriz. Gençlerbirliği ismi gerçek Gençlerliler için değerli bir isim. Bu yüzden göğüs reklamına diyecek bir sözümüz yok ancak isim sponsorluğu kulübü harcamak gibi birşey olacaktır. Bu konuda Alkaralar grubunun protestosu çok gecikmedi. Hala bu durumun ciddiyetini anlamayanlara -ki bu özellikle yöneticilere ithaf olsun- Tanıl Bora'nın kaleme aldığı Ankara Rüzgarı isimli Gençlerbirliği Tarihi kitabının 181-182. sayfasında geçen anektodu burada paylaşmak istiyorum. Belki birileri birşeyler hissederde bu işten vazgeçer.

"Takımın küme düşme hattının çok yukarılarında gezindiği sezonlarda bile camiayı düşme endişesine gark eden temel neden, gitgide altında ezilinen parasızlık sorunudur. O dönemde, mali imkan karşılığında Gençlerbirliği'nin saygın isminden faydalanmak isteyen bazı müesseselerin birleşme önerileri getirdiğini hatırlayanlar var. Hadi Özbay, yanlış hatırlamıyorsa, Ziraat Bankası'nın böyle bir teklifte bulunduğunu anlatıyor. Ama "kıyamamışlardı": "Ankara'da yegane sivil camia Gençlerbirliği camiasıdır. Kıyamadık. Kıysaydık daha doğru mu olurdu? Belki hiç küme düşmezdik. Ama evladımızı sokağa atmak gibi bir şey olacaktı. Hiçbirimiz bu iş olsun diyemedik. Sanki Gençlerbirliği'ne ihanet etmiş olacaktık...""

Ben ne desem boş olacağından tarihimizin en karanlık dönemlerinden bir anıyla anlatmaya çalıştım demek istediğimi. Umarım İlhan Cavcav ve yöneticilerde hatırlarda Gençlerbirliği'ne ihanet etmez...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara