30 Haziran 2010 Çarşamba

Herşey Yalan mıydı?

Gençlerbirliği yönetimi sezonun bitmesiyle birlikte transfer haberlerini birbiri ardına patlattı ve sadece 1 stoper transferiyle transferi kapatmak istediklerini söylediler. Gelecek sene için oluşan UEFA hedefleri, tarihimizin en pahalı transferi derken taraftar olarak bizde heyecanlandık haliyle. Üç istanbulluyla isimleri çıkan Mustafa Pektemek, Harbuzi gibi isimlerin satılmayacağının açıklanması ve gereksiz bir kaç adamında takımdan uzaklaştırılmasıyla bu sene farklı olacaktı bizim için. Elindeki kısıtlı kadroyla eski güzel günlere dönüş sinyali verdiren Thomas Doll'un hala takımın başında olması da cabasıydı. Transfer durgunlaştı aradığımız stoper hala yok ortalarda derken önce darbeyi kaleden yedik.

Özkan Öztürk'ün Best FM'de ki programına konuk olan Serdar Kulbilge'nin menajeri Fenerbahçe'nin Serdar'ı istediğini ve başta Gençlerbirliği yönetimi satmayı düşünmezken şimdi anlaşma zemini arandığını söyledi. Serdar'da Fener'e tekrar gitmek istiyormuş buda belirtildi. Zaten gitmek isteyen varsa gitsin diyenlerdeniz taraftar olarak ancak yönetimin ne yapacağı merak konusu. Gökhan Tokgöz gittiğinden beri kalemize geçen en iyi isimdi Serdar Kulbilge şüphesiz. Geçen sezonda yüreğiyle oynayan başarılı bir profesyoneldi. Gitmesi kayıp olacaktır ancak gitmek istediğini söyledikten sonra bize çok fayda getireceğini düşünmüyorum. Sezon başında Denizli kalecisi Cenk Gönen'i kaçırıp Beşiktaş'a kaptıran yönetim şu saatten sonra kaleye kimi bulacak merak konusu. Anlaşma zemini aradıklarına göre akıllarında bir isim var ancak bu isime çok güvenmiyorum.

Bu isime niye güvenmiyorum onu da başka bir transfer haberiyle açıklayayım. Dediğim gibi transferi kapatmak için sadece bir stopere ihtiyacımız vardı ve Bosna'lı stoper Gordon Bunoza ile görüşülüyordu ancak bu ismin transferinin olmadığı haberiyle birlikte geçen sezon küme düşen Hacettepe ile 2 kere küme düşme başarısını tatmış Hırvat stoper Ante Kulusic'in takıma geleceği söylendi. Tıpkı elimizde patlayan Admir Teli, Xhevahir Sukaj gibi öylesine transferlerden biri olan Kulusic'i izlediğim hiç bir maçta beğenmemiştim. Açıkçası kademede ağır kalması, adam kaçırması bu nasıl stoper dedirtiyor. Hacettepe'deki oyunu bizim Radeljic'ten farklı değil hatta daha kötüsüydü. Zaten küme düşerek belli ettiler nasıl olduklarını. Şimdi laf olsun diye bu adamı bize tekrar getirmeyi planlayan yönetim Serdar giderse Arnavutluk'tan, efendim kıyıda köşede kalmış bir ligden geç kalma hemen gel diyerek bir kalecide getirir muhakkak. Dev gibi cüssesiyle yan topların hepsini kaçıran Sırp Isailovic, Küçük boyuyla önde kale tutarak 30 metreden gol yiyen Peric, 6 pastan çıkmayıp kale koruduğunu sanan şike skandalıyla darbe yiyen Recep gibi kötü kaleci koleksiyonumuza bakalım bu sefer kimi ekleyeceğiz.

Herşey iyi gidiyor derken bu haberler laf olsun transferlerinin başlayacağını gösteriyor. Bekim Balaj'ı da aldık söylemedi demeyin Mustafa Pektemek'te yakında yolcu olur. Patiyo'nun bile hala gönderildiği haberi çıkmazken transferlerle göz boyayan yönetim kendine geliyor yavaş yavaş. Bu sene bize hüsran var gibi yine.

27 Haziran 2010 Pazar

Güle Güle Kaptan!

Geldiği günden bu yana başarıyla kaptanlığımızı yürüten futbolcumuz İlhan Eker'in bu sezon sözleşmesi bitmiş ve Doll'un isteği üzerine yenilenmemişti. İlhan Cavcav kendisini yine de takımda tutmak istesede haftalar önce Fenerbahçe'den gelen yüklü miktarda para teklifine evet cevabı veren kaptandan uzun süre ses seda çıkmadı.

Daha önce Galatasaray ile anlaşıp uzun süre ses çıkmayınca tekrar bizimle sözleşme yenileyen eski kaptanımız Erkan Özbey'in işine mi dönecek diye beklerken bugün gelen haberde Fenerbahçe resmi internet sitesi İlhan ile 3 yıllık anlaşma imzaladığını duyurdu. Zaten kendisini Fenerbahçe'ye tavsiye eden Aykut Kocaman, başa geçince bu girişim hızlanmış oldu ve sözleşme haberi geldi. Kaptan'ın gidişi bizi yada kendi adıma konuşmam gerekirse beni sadece duygusal olarak etkiledi. Açık konuşmak gerekirse geçen sezon ki performansı hayal kırıklığıydı İlhan'ın. Özellikle son haftalarda ki oyununda, yaptığı hataların çoğu gol yememize sebep oldu.

Duygusal yanı ise 3. ligden bu yana, şu an Trabzonspor'da oynayan Giray Kaçar ile birlikte kendisini gururla izledik. O bizden biriydi ve takım içindeki lider duruşu, takımı oynatışı gerçek bir profesyonel olacağının habercisiydi o yıllardan bu zamana. Elimizde büyüdü derler ya işte tamda o hesap. Bize geldiği sezondan itibaren takımı bir farklı sahipleniyordu ve hırsını takıma yansıtıyordu. Giray gittikten sonra formunda düşüş olsa da hırsıyla kapatıyordu bu açığını. Şimdi Fenerbahçe'yi bu kadar sahiplenemeyecektir sanıyorum ve çok fazla forma şansıda bulamayabilir görüşündeyim. Hırsı devam ederse Lugano-İlhan ikilisinden oluşabilecek stoper hattı her an kırmızı kart görmeye müsait olabilir. Bundan sonrası Fenerbahçelileri ilgilendirir ama gözden düşmesi yada harcanması en çok Gençlerbirliği taraftarlarını üzecektir. Futbol adına çok fazla bir kaybımız olmadığını düşünüyorum ama İlhan gibi elimizde büyüyen ismin kaybı içimizi buruyor biraz. Fenerbahçe'yi sevmesekte İlhan ile birlikte büyüyen eski göz ağrılarımızdan Gökhan Gönül'ü farklı bir gözle takip edeceğiz.

Herşey için teşekkürler Kaptan!

26 Haziran 2010 Cumartesi

Üniversiteli Alkaralar'dan Gençlerbirliği'ne Forma Tasarımı!

Kaç yıldır Lotto'yu eleştiriyoruz. Düzgün bir forma çıkaramadılar senelerce. Köklü takımlar yıllarca kendilerine has formalar yaratırken, Lotto kullanan takımlar birbirinin aynı stil formalarla mücadele ediyor maalesef. Gaziantepspor'un Lotto kullandığı yıllarda kulüp logoları dışında formamızda hiçbir fark yoktu.

Bu sene üniversiteli Gençlerbirliği taraftarları bu işe el atmış ve kulübe tasarım göndermiş. Kulübünde beğendiği tasarımları yeni sezonda kullanacağı haberi geldi. Beğenilen ve yeni sezonda muhtemelen giyeceğimiz formalar yukarıdaki resimde mevcut. Modacı veya stilist değilim, daha önce formaları çok eleştirdim lakin bu sefer taraftarlarımız tasarladığı için eleştiri getirmeyeceğim. En azından herkesten farklı formalarımız olacak.

Benim için tek kötü yanı yakalı forma dizaynı ama farketmez artık satışa sunulursa alacağım. Ha birde sırf kırmızı bir forma dizayn edilse çok harika olurmuş aslında. Onu da ben mi yapsam ne? =D

Konuyla ilgili Cemal Ersen'in Milliyet Gazetesinde çıkan yazısıda aşağıda ki linktedir;

2010-2011 Sezonu Kombinelerimiz Satışta!

Sezonluk kombine biletlerimiz satışa sunuldu. Ayın 21'inden beri satışta ancak işlerimin yoğunluğundan ancak yazabiliyorum. Bu sene, geçen seneye göre sevindirici haber 2 sezondur satışa sunulmadığı için boş kalan kale arkası tribününe de kombine çıkarıldı.

Gençlik Parkı Kale Arkası (Gecekondu), Maraton ve Kapalı Tribün olmak üzere 3 tribüne çıkarılan kombine kartların fiyatı aşağıdaki gibidir;

Kale Arkası : 60 TL
Maraton : 90 TL
Kapalı : 200 TL

Aslına bakılacak olursa Gençlerbirliği taraftarı olmayan insanlar ne kadar ucuz kombine fiyatları var şeklinde bir tepki verebilir. Geçen sene de en ucuz kombine biletler bize aitti. Ancak işin bizden bakılan yüzü biraz daha farklı. Söylentiler 75 TL maraton tribünü olacağı yönündeydi başta ancak KDV'si ile birlikte bu fiyat 90 TL oldu deniliyor. Daha öncede 50 TL yapıp 60 TL isteyen yönetim kendini bir kez daha gösterdi. Her sene olduğu gibi kombine alanlara verilecek denilen eşantiyon atkı bu sene de yok, taraftarlarımıza duyurulur.

90 TL maraton için nedir ki? sorusunu soranlara da şunu söylemek isterim. Gençlerbirliği tribününün ağırlıklı profili öğrenci, haliyle 90 lira öğrenci için biraz ağır bir meblağ. Bunun yanında geçen sene 60 liraya aldığımız Maraton kombinesine bir anda gelen 30 TL'lik zamda oldukça ağır. Transfer hızlı başladı, bir-iki tane de olsa güzel adam geldi ancak hala takım üst sıraları kesin olarak vaat etmiyor. Dediğimiz gibi tek güzel yanı Kale Arkasına da kombine çıkarılmış olması. Herşeye rağmen Ankaralıları bu fiyatları kaçırmaması konusunda uyaralım. Şehrimizin takımına sahip çıkmak gerek, Gençlerbirliği gibi güzel tribünü olan bir takım olarak kombine satışları Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri C Blokta devam ediyor. Garanti, İş Bankası ve Yapı Kredi Bankası kartlarına 2 taksit yapılmakta.

Yönetim Ermin Zec'e tarihinin en yüksek bonservis bedelini verdiği için acısını çıkarıyor sanırım ama yinede herkesi takımımızı desteklemeye ve yerlerini önceden ayırtmaya devat ediyorum.

16 Haziran 2010 Çarşamba

İlhan Cavcav'ın Hemşehrileri İmzaladı!

Curri


Daha önce anlaşmaya vardığımız Arnavut stoper Debatik Curri ile resmi imzayı attık. Kendisiyle ilgili yazıyı daha evvel yazmıştım. Arnavut oyuncunun resmi imzayı atmasının hemen ardından başka bir Arnavut'un adının çıkmasıyla imzalaması bir oldu. Arnavutluk Birinci Ligi takımlarından KF Vllnazia takımının forvet oyuncusu Bekim Balaj'ı da takımımıza kattık.
Bekim Balaj

Bekim Balaj'ın adı daha önce hiç bir yerde geçmedi. Çok süpriz bir şekilde imza attırdığımız bir futbolcu. 1991 doğumlu ve daha profesyonel kariyeri çok yeni. KF Vllnazia takımında geçen sezonu 23 maçta 9 gol atarak tamamlamış. Ligin kalitesi göz önüne alındığında açıkçası "ya tutarsa" transferi gibi geldi. Ancak bu genç yaşında Arnavutluk Milli Takımı kendisine davet yollamış. Umut verici tek yönü bu genç oyuncunun.

Ama hala "ya tutarsa" transferi olduğunu düşünüyorum. Debatik Curri'nin oturmuş bir kariyeri var ancak Balja tamamen süpriz. Daha önce süpriz olarak aldığımız Arnavut isimleri düşününce umudum azalıyor. Gilman Lika, Xhevahir Sukaj, Admir Teli gibi isimleri alındığı gibi Hacettepe'ye yolladık ki burada da iş yapamadılar. Sadece Gilman Lika Boluspor'da birşeyler yapıyor ama Süper Lig için yetersiz. Bu ismide Hacettepe'ye göndeririz diyeceğim ama Hacettepe'de düştü yabancı hakkı yok. Unutmadan vasat Arnavutları sayarken Erion Bogdani'yi unutmayalım bizden vasat oyunu nedeniyle gönderildikten sonra İtalya'da Chievo formasıyla "Serie B gol kralı" olmuşluğu vardır.

7 Haziran 2010 Pazartesi

Sonunda Karşınızda Ermin Zec!

Transferi bilindik tabir ile yılan hikayesine dönüşen Ermin Zec nihayet bugün imzayı attı ve resmen Gençlerbirliği futbolcusu oldu. Pasaportunun süresi dolmuş gelişi ertelendi diye başlayıp, başka takımların ilgisi yüzünden menejerinin ekstra para koparma arayışlarıyla devam eden erteleme süreci son buldu sonunda ve söylenenlere göre baya da iyi bir forveti takımımıza kattık.

Ermin Zec Kimdir?

Ermin Zec, Bosna-Hersek'li milli futbolcu. Forvet bölgesinde görev yapan Zec, 1988 doğumlu ve 177cm boyunda. Futbola 2005 yılında ülkesinin takımı NK Iskra Bugojno takımında başlayan Zec, buradan 2007 yılında Hırvatistan ligine HNK Sibenik takımına transfer oldu. Bu takımda iyice yıldızı parlayan Zec 2008 yılından bu yana da Bosna-Hersek milli takımında forma giyiyor. Genç yaşında milli takıma seçilmesi iyi kumaşının olduğunun göstergesi. Ayrıca 2007-2010 yılları arasında Sibenik takımı adına çıktığı 79 maçta 33 gol kaydetmiş durumda.
Aynı zamanda Bosna-Hersek'in en iyi genç oyuncuları arasında gösteriliyor. 2009 yılında aldığı Bosna'nın en iyi genç oyuncusu ünvanıyla da taçlandırmış durumda futbolunu. Bosna ve Hırvatistan kaynaklarının çoğunda Edin Dzeko'nun varisi olarak tanımlanmakta. Geçen hafta oynadığı 2 milli maçta da Dzeko'nun yerine oyuna girip 1 de gol kaydetti.

Zec'in bir diğer ilginç özelliğiyse 2.250.000 $'lık bonservis bedeliyle kulüp tarihimizin en pahalı transferi konumunda. Yanlış hatırlamıyorsam bundan önceki en pahalı transferimiz 2.000.000 $ ile Skoko idi. Skoko'nun futboluyla ve duruşuyla, kalbimizde yeriyle o parayı hakettiğini gördük, umarım Ermin Zec içinde aynı şeyler söz konusu olur.

Ayıp Ama Hocam!

Teknik Direktörümüz Thomas Doll, sezon içinde takımı yalnız bırakıp gidiveriyordu Almanya'ya. Düğün hazırlıkları filan diye bahane süren Thomas Doll, sonunda evlendi. Geleneklerinden midir nedir kılıktan kılığa girmiş resimlerde ya yine de mutluluklar dileyelim eski manken yengemizle kendisine.
Bu resimde geleneğin bi parçası ancak kıyafet balosu gibi birşey değil. Oldukça sahici bekarlığa veda partisinden Doll'un. Manşetlere düştü "Doll fena dağıttı" diye ama üstüne gitmeyin adamın onlarda gelenek böyleymiş. Ha futbolcular, taraftarlar ktü gözle bakar mı bilemem ama hani futbolcu ya da yönetici olsam sitem ederdim arkadaş. "Beni niye çağırmadın hoca?"
Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara