11 Eylül 2009 Cuma

Oyuncuların Emeklerine Yazık!




Ne kadar sıcak bakmasamda, Ankaraspor'a şu aralar biraz haksızlık ediliyor gibi hissediyorum. 3 günlük ihtar sonunda takımı satmayınca Gökçekgiller, federasyon bu haftasonu oynanacak Kayseri maçını iptal etmiş şimdilik. Maça gitmek için otobüse binecek oyuncular gelen bu haberle evlerine geri dönmüş diye yazıyor spor sitelerinde. Biraz ağır bir karar, futbola gölge düşmesini istemiyorlar anlayabiliyorum ancak Melih Gökçek'e bu sefer hak verdim.

Melih Gökçek son açıklamalarının birinde "3 günde elma, armut mu satıyorsunuz?" diye bir cümle sarfetmiş. Sanırım Melih Gökçek'in ağzından duyduğum en doğru tek cümle. Herşey bir yana federasyon gölge düşmesini istemiyor liglere ancak bu olay da oldukça gölge düşürüyor. Her zaman tekrarlıyorum acaba ünlü Alman teknik adam Jürgen Röber bu olaylar ışığında ne düşünüyordur. Bana kalırsa alınacak ilk kötü sonuçta bir daha dönememek üzere bavullarını toplayıp kaçacaktır. Kaçmak ağır oldu aslında, sanırım bende onun yerinde olsam aynı şeyi yapmayı düşünürüm, biraz haklı olarak gidecek bana kalırsa. Sonrasında bu adamın Türkiye'yi nasıl iyi anlatmasını, Türk futbolunu nasıl güzel anlatmasını bekleyebiliriz ki? Teknik adamın dışında hadi Ankaragücü'ne geçen futbolcular kurtuldu ya Ankaraspor'da kalan futbolcuların emeklerine ne olacak peki? Onları yok sayıp böyle bir işe girişen Ankaraspor yönetimi de suçlu ama federasyon bu kararı alırken biraz daha düşünerek almalıydı. Artık iyiden iyiye Afrika'ya gidememenin verdiği üzüntüyle gündemi böyle değiştirmeye çalıştıklarını düşünmeye bende başladım maalesef.

Gökçekler iki takımın altından kalkabilecekler mi bakalım? Pek zannetmiyorum, zaten Melih Gökçek bu lige 2 Ankara takımı yeter diyerek Ankaraspor'un gidişini önden haber vermiş gibi gözüküyor. Takıma başta dediğim gibi sıcak bakmıyorum ancak oyunculara çok üzülüyorum daha doğrusu emeklerine. En çokta en sevdiğim Türk kaleci olan olan Gökhan Tokgöz'e üzülüyorum. Açıklama yapmış otobüsten geri döndürülmeleriyle ilgili, "Gökçekler yaş tahtaya basmaz" diyor. İnsan biz de sembol olmuş birinin bizden gitmesine, gittiği yerde de bu konuma gelmesine üzülüyor işte. Ah Ulubatlı Ah dönsen yine bize keşke.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara