Maç düşük tempoda ve daha çok Denizlispor'un ataklarıyla başlamış. Denizlispor, Hakan Kutlu ile beraber savunma olarak güçlenmiş olmalı ki gollerin dakikalarıda bunu gösteriyor. Daha hırslı istekli taraf gözüktüler bana. Ancak geçen sene bizim başımıza gelen stres altında oldukları için bir türlü skora yansıtamamışlar bu oyunlarını. Ayrıca Kaleci Serdar'ın da kötü oynadığımız maçlarda bizi kurtaran adam olduğunuda bir kez daha hatırladık bu maçta. Köln istiyor ancak tek başına olmayacaktır, pek çok rakibi çıkabilir ancak tabi kii gönlüm gitmemesinden yana.
Maç içinde bulduğumuz tek tük ataklar, ofsayt ile faullerle kesilen golümüz dışında çok birşey yapmamışız açıkçası. Thomas Doll'un maç okuma yetisini bir kez daha gösterip Bilal ve Mustafa Pektemek'i ikinci yarı başında oyuna almasıyla maç bizim olmuş.
Gençlerbirliği'nin en skoreri ünvanını taşıyan Mustafa Pektemek, attığı pozisyonsuz gollerle bir kez daha hayat verdi bize. Pozisyon zenginliği olmadan gol atmakta yetenek işi bir yerde Mustafa Pektemek'i bir kez daha kurtarıcı olduğu için kutluyorum. Bilal Çubukçu ise skoru belirleyen adam olma yolunda. Trabzon maçında attığı güzel frikik ile takımı ipten alan ve sonucu belirleyen Bilal bu maçta da Denizlispor'un tüm hatlarıyla yüklendiği dakikalarda bulduğumuz kontratakla, spikerin yorumuyla elini kolunu sallaya sallaya girdiği pozisyonda güzel bir aşırtma vuruşla kaleciyi avlamış ve skoru belirlemiş.
Galibiyet güzel ancak, sahada görmek istediğimiz güzel futbol şu aralar yok. Futbolcular erken tatil havasına girmeden son 2 maçı güzel oyunla ve galibiyetle kapatsak çok iyi olacak gibi. Bu haftaki kötü oyunun suçunu galibiyet hatrına kimseye değil soğuk havaya atalım. Haftaya Gaziantep maçı da 3 puanlı bir maç olsun, güzel futbol ile telafi edelim geçmiş haftaları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder