25 Eylül 2010 Cumartesi

Süpriz Takım, Süpriz Galibiyet!

 Ankara derbisinde gülen taraf olmayı başardık. Geçen hafta Karabük de yaşadığımız facia sonrası umudumuzu kestiğimiz bir maçtı aslında. Hele bir de Hurşut'un cezasının üstüne Zec, Harbuzi, Curri gibi isimlerin sakatlığı iyice umutsuz gittiğimiz bir derbi yaptı bu maçı.

Bizim takımda sistem nasıl işliyor bu sene çözebilene aşk olsun. Bana mı öyle geliyor ancak futbolu en iyi bilene Gençlerbirliği'ni yorumlatsan ne diyeceğini bilemez. Kadro yapısına baktığımızda 6 eksik 1 cezalı futbolcuyla başlayacağımız bir maçta çıkacak kadro mecburen böyle olacaktı. Tek fark belki Mahmut Boz ilk 11'de düşünülebilirdi. Bunun dışında normal bir kadroyla çıktık elimizdeki oyunculara bakılacak olursa. Geçen hafta Kasımpaşa'yı 3-0 ile geçen Ankaragücü'nün oyuna hakim olmasını beklerken Gençlerbirliği üstün bir oyun oynadı. Karabük maçı öncesi Ankaragücü'nü izleyen Thomas Doll sanırım dersine baya baya iyi çalışmış. Hava toplarıyla etkili gelmek isteyen Ankaragücü'nün elini ayağını uzun boylu defans isimleriyle iyi kesti Doll.
Kadromuzda bizi en çok korkutan isimlerden biri olan Kulusiç kendisinden beklemediğimiz bir performans ile maçın yıldızlarından oldu. Girdiği her hava mücadelesinden üstün çıkmayı başaran Kulusiç hatasız oyunuyla 17. dakika da sakatlanan defansımızın güvencesi kaleci Serdar'ın yerine giren genç Özkan'ı da rahatlattı açıkçası. Takımın galip gelmesi, Kulusiç'in üstün performansı dışında 2 süpriz isim daha öne çıktı maç boyunca.. Galatasaray'dan geldiğinden bu yana etkili oynayamayan Serkan Çalık hücum hattının yıldızıydı. Sol kanatta etkili oyununu ortasaha da Harbuzi'nin görevini üstlenen Oktay ile iyi anlaşarak yücelten Serkan, Smeltz'in gole çevirdiği maçın tek golü olan penaltının da yaptırıcısı olarak kısmen asist yapmış oldu.

Günün en son ve açıkçası benim için en büyük patlamasını Patiyo gerçekleştirdi. Zamanında futbolcu bile olamaz dediğim Patiyo hala eksikleri olsa da hayatının futbolunu oynadı bana göre. Sağ kanatta bireysel yeteneğini geliştirdiğini gösterircesine oynayan Patiyo bile geçer not aldı bu maçta. Ayrıca Patiyo'nun hiç bilmediğimiz bir özelliği olan arka arkaya hızlı davranarak zıplamasıyla aldığı kafa topları belki sıradan bir özellik olsa da 2 sezondur bu adama katlanan benim için büyüleyiciydi =).
Maçın geneline baktığımızda bizim üstünlüğümüz göze çarptı. 2. yarının başlarında Ankaragücü biraz kıpırdansa da Aykut-Kulusiç ikilisinin etkili oyununa Serkan'ın hücumdaki iyi oyunu eklenince galibiyet geldi. Vasat bir oyun vardı sahada, Ankaragücü'nün bizi bu halde yakalamasıyla belki 3 gol izlenebilir gibi düşünüyordum ama as kadroların karşılaşması gibi tek gol çıktı maçtan. Futbolun üst düzey olmaması hiç bir şekilde Ankara derbilerinin önemini bilenleri etkilemiyor sanırım. Ben bunu bir kez daha yaşadım. Belki çoğu kişinin sıkılıp kanalı değiştireceği bir maçtı ama özellikle ikinci yarı beni saran heyecanı uzun zamandır yaşatmamıştı herhangi bir maç. Haftaya Fenerbahçe maçı için bir moral diyeceğim ama diyorum ben bu takımı çözemiyorum. İstanbul Belediye maçından sonra Karabükte'ki faciayı düşününce Fenerbahçe maçı için kesin bir şey söylemek çok zor benim için.

Gol yollarında etkisiz kalmamız artık Mustafa Pektemek'i aratır oldu. Ne Zec, ne Billy Mehmet isteneni veremiyor. Billy'den umudu kesmiş durumdayım ancak Zec ve Mustafa Pektemek ikilisinin oynayacağı bir maçı iple çekiyorum diyebilirim. Süprizlerle dolu, belki şans eseri kazandık, belki futbol vasattı ama hiç bir şey Ankaragücü'nü yenmek kadar heyecan verici ve mutlu etmiyor insanı.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara