5 Eylül 2009 Cumartesi

Troisi Vs. Kakuta



Günlerdir dünya futbolunda Chelsea'nin aldığı ceza konuşuluyor. Transfere milyonlarca dolarlar harcayan bu dev bütçeli, dünya piyasasında çok büyük ismi ve reklamı olan kulübe Ocak 2011'de ki ara transfer dönemine kadar transfer yasağı konuldu. 2007 yılında Fransa'nın Lens takımında forma giyen Gael Kakuta'yı transfer etmek isteyen Chelsea kulübü, oyunucunun kulübüyle görüşmek yerine önce futbolcu ile görüşüp sözleşmesini feshetmesi karşılığında kendisini Chelsea'ye alacaklarını söylemiş. Bu operasyonda başarılı olmuş Chelsea ve Kakuta'yı Lens'ten koparıp renklerine bağlamış. Lens takımı da hakkını FIFA'ya başvurarak aramaya çalışmış, görüldüğü üzerede başarılı olmuş. Marka değeri, parasal güç vs. hiç bir şey gözetmeksizin hak aramak üzere başvurulan FIFA haklıyı haksızı ayırıp basıyor cezayı. Buraya kadar herşey normal ama bu olay sene başında bizim yaşadığımız "Troisi Olayı"nın kopyası gibi duruyor.


Sezon başında kampa davet edilen Troisi'de kampa geç katılmış ve sonunda Kayserispor kampında ortaya çıkmıştı. Kayserispor olayın tamamen legal olduğunu savunmuş ve sözleşmede ki boşluktan faydalandıklarını söylemişti. Bizim cephe ise tazminat maddesinin sadece ön protokolde olduğunu ve yeni sözleşmede geçerli olmadığını söylemişti. Federasyona hatta FIFA'ya gittiklerini söylemişti bizimkiler, hatta federasyonun bizi haklı bulduğunu da söylemişlerdi ancak 2 gün sonra federasyon Troisi'nin lisansını çıkarmıştı. O günden sonra fazla bir şey konuşulmadı. Aldığımız 1 milyon euro ve kaptırdığımız futbolcu ile kaldık. Gerçi Troisi'nin performansını görünce yine iyi para aldık diyebilirim. Ama işin itibar yanı çok daha önemli paradan. Eğer olay bize ve basına lanse edilen gibiyse, eğer İlhan Cavcav ve yönetimi bir işler karıştırmadıysa bu olay birebir Chelsea'nin olayı ile aynı. Taşları yerine koyarsak Chelsea'nin rolünü Kayseri, Fransız Lens'in rolünü de Gençlerbirliği oynuyor. Eğer FIFA'ya gittiysek gerçekten Kayseri'ye de böyle bir ceza gelmesi çok yüksek ihtimal. Gitmediysek bile bu cezayı emsal gösterip hakkımızı aramalıyız diye düşünüyorum. "FIFA'ya başvurduk ama ceza yada bir sonuç gelmedi acaba yönetim oyunu muydu?" dedim başta ama bu Kakuta transferi de 2007 yılında gerçekleşmiş ve cezası 2 yıl sonra 3. yılda ki transfer dönemine nasip olmuş. Bu sonuca göre yapılan başvuru ilerleyen yıllarda Kayseri'nin başını çok ağrıtabilir. Şu an oyuncunun performansını da göz önüne alırsak Kayseri değmeyecek bir iş yapmış olur tıpkı Chelsea gibi. Kakuta'da geldiği ilk sene Chelsea rezerv takımında iyi performans sergilemesine rağmen 2. sene geçirdiği sakatlıktan sonra iflah olmamış. Chelsea gibi bir kulüp böyle adam yüzünden ceza almış bulundu, bize aktarılan durum böyleyken Kayseri'nin ceza alması da gayet normal olan ve kaçınılmaz durum. Anadolu takımlarının sıkıntılarını bildiğim için her zaman destek olmaya özen gösteririm, yanlış anlaşılmasın. Ama Mehmet Topuz transferinde etik dersi vermeye kalkan Kayseri yönetiminin yaptığı bu haraket futbolun saflığına yakışmıyor ve itibarımızı zedeleyici bir hareket bu yüzden hakkımızın aranması gerekliliğine inanıyorum. Bu durum kimin başına gelirse de hakkını aramalı ki herkese örnek olsun ve futbolun saflığına gölge düşmesin, kirlenmesin futbol.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara