Bir süredir tatil de olduğum için yazamadım öncelikle bununla ilgili özrümü dilemek isterim. Ankara'da olduğum şu günlerde vakit kaybetmeden tatildeyken televizyondan izlediğim TSYD Kupası maçlarının analizini yapmak istiyorum.
İsviçre kampı sonrası aldığımız sonuçlar oldukça ümit verici duruyordu. Hoş Steaua maçı dışında izlediğimiz pek maç yoktu. Ancak TSYD maçında gördüğüm Gençlerbirliği Steaua maçında izlediğim Gençlerbirliği'nin aynısıydı demek çok da yanlış olmayacak. Sahaya iyi dizilen bir takım var ortada ancak hücum hattında gerçekten çok çok büyük sıkıntı var. Topu iyi çevirsekte rakip kaleye akın etmekte zorlanıyoruz. Hem iyi bir forvetin hem de orta sahaya forvete köprü olabilecek bir adam şart. 90+ da kazandığımız Ankaragücü maçı forvet ve orta sahaya 2 adam olsa bu kadar uğraştırmazdı kanısına ulaştırdı beni. Herşeye rağmen çok sağlam bir defansımız olduğuna inanıyorum. 2 maçta gerek kalemiz olsun gerekse defans oyuncularımız olsun başarılı bir performans sergiledi. Sadece Kulusic ve son dakika adam olsun diye alındığına inandığım Mihajlovic kötüydü. Bir stopere ihtiyacımız olduğuda herşeye rağmen kesin bir şey. Tolga Seyhan'ın eski günleri çok uzak olduğuna da inanmıştım ki Gaziantep'e gittiği haberi geldi. Şimdi İlhan'ın partneri bir dönem Galatasaray ve Fenerbahçe formasını giymiş bir isim olan Hırvat Tomas. Diğer 3 isme göre daha iyi dursa da bu isim yine son dakika bunu bulduk alalım bari tadında bir transfer oldu gözümde. Aykut Demir'in performansı etkileyiciydi.
Özellikle yenilsekte Ankaraspor maçında kalecimiz Ulaş Güler'in performansı harikaydı. Kupa ve Ligde kalecilerimiz bizi sezon sonuna kadar taşıyacaklardır. Yenildiğimiz Ankaraspor maçında hücumu iyi yapan bir takım karşısında atak yapamayınca 90 dakika kendi yarı sahamıza kilitlenip defans oyunu oynadığımızı gördük. Bu kadar çok dakika yapılan defans elbet bir yerde patlak veriyor ve eninde sonunda gol yeniyor. Bunu çok iyi tecrübe ettik. Hücum oyunun iyi oynanması, defans oyununa da artı etkisi olduğu futbolun ince güzelliklerinden ancak bu gidişatla durumumuz pek iç açıcı değil. Labinot Harbuzi transferi hala bir muamma ancak kulüp sayfasında kadro kısmında adı geçiyor. Eğer erken getirebilinirse orta sahaya ihtiyaç duyulan eksiklik giderilir diye düşünüyorum. Forvet konusu ise çok karmaşık gözüküyor. Aslında bakıldığında Kahe gibi bir ismin yanında Mustafa Pektemek gibi yeteneğin olması arkalarında Djite ve genç Sinan çok kötü durmuyor kağıt üstünde. Ancak Kahe'nin formsuzluğu hala devam etmekte bununla beraber Djite'nin de pek havası yok. Bir tek Mustafa Pektemek'ten ümit var, o ise geçen sezon yaşadığı sakatlıktan sonra performansı düştü. Bu sene ise başı sağolsun, Allah sabır versin babasının ölüm haberi geldi. Kolay değil böyle bir durumu hemen kaldırmak ama metanetli olur ve takıma en iyi şekilde katkı sağlar. İbrahim Şahin'in Ankaragücü maçında rakip oyuncuyla yumruklaşması ve 2 maç ceza alması Hacettepe'ye geri dönmesine sebep oldu.
Serkan Atak'ın Hacettepe'ye gönderilmesi neyse dedirtebilir ancak Kadir Bekmezci'nin açıkçası Kerem'den daha iyi olduğuna inanıyorum. Cem Can gibi bir isimin kadroda barınabilirken Kadir'in gönderilmesi üzdü beni. Görüldüğü gibi bütün transfer muhabbetlerimiz Hacettepe'den gelen giden oyuncular üzerine kurulu. Thomas Doll ise gayet açık sözlü bir şekilde ifade etti durumu ve geçen sezon küme düşen ve az daha düşecek bir takımın karması yapıldığını ve çok büyük bir mucize beklenmemesini söyledi. Bizim de vurguladığımız gibi kendisi de tam 3 tane transfer istediğini belirtti. Defans, orta saha, forvet oyuncusu istiyor teknik direktörümüz, bunu uzaktan sadece bir taraftar olarak biz bile görüp bilebilirken yönetimin uyurgezer davranması düşündürücü. Defansa Tomas, orta sahaya Harbuzi gelecek sezon başında ancak forvet hattında beceriksiz Tambwe'yi mi oynatacağız yeni transfer diye?
TSYD maçlarından çıkarabileceğim bir ümit, bir umut varsa o da hazırlık maçı olduğu için oyuncu denemek için maçlar yaptığımız düşüncesidir. Çünkü iki maçta da sahaya çıkan kadro as oynayacağı kesin oyuncularla yedek oynaması gereken oyuncuların karması biçimindeydi bana göre. Bu sebeple yine de içimizde ki kalan ümidi bu şekilde koruyabiliriz diye düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder