Ligin 2. Haftası da beraberlik ile geçti. Ankaraspor deplasmanında bana kalırsa 3 puanı şansızlık eseri bırakıp 1 puanla yetindik. Maçı izlemedim canlı olarak tribünden ama özetlerden izlediğim maç neredeyse Kayseri maçının kopyasıydı. Tek fark Ankaraspor atak gücünü biraz daha iyi kullanarak kalemizde -son dakikalarda özellikle- pozisyona girebilmişler. Hücum gücünün eksikliğini hazırlık maçlarından bu yana söylüyorum ancak burada sadece hücumda ki zayıflıktan kaynaklanan bir durum değil bunun yanısıra şans faktörü inanılmaz derece de etkili olmuş.
Daha 2. dakika da ofsayta ramak kala yopla buluşan tek forvetimiz olarak nitelendirdiğim Mustafa Pektemek topu ağlara gönderdi. Bu dakikadan itibaren müthiş bir baskı kurmuşuz rakip üzerinde, zayıf atak gücümüze rağmen üst üste pozisyonlar bulup bunaltmışız
Ankaraspor'u ancak şans faktörü o andan itibaren onların yanında yer almış. Burhan'ın kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda ayağının içiyle attığı plase maalesef direkte patlamış. Kahe'nin, Mustafa Pektemek'in şutları tabir-i caizse rakibin orasına burasına çarpıp sonunda kalecide kalıyor. Arada direkte patlayan bir top daha var. Bu kadar şansızlığın üstüne açıkçası takımın yapaccağı çok birşey yok. Ucuz etin yahnisi bu kadar olur derler ya, ucuz ete rağmen gayet lezzetli bir yemek yapmış Thomas Doll. Defans gücümüz kuvvetli olsada son dakikalar da biraz daha atak oynayan Ankaraspor üstümüze gelmiş arada bir pozisyonda şans bizden yana oluyor bir defalığına, rakibin şutu çatal denilen 2 direk birleşiminde patlıyor, Serdar'ın da iyi refleksleri sayesinde topu çeliyoruz. Ankaraspor baskısını arttığı bu dakika da şanslarının yardımıyla da üstümüze gelen Ankaraspor'a, defansımız ne kadar iyi olursa olsun bir yerde patlak veriyoruz ve 90+1'de yediğimiz golle 1 puanla ayrılıyoruz.
Şans dedik ya biz oynadık onlar aldı lafı biraz olsun burada gerçekleşiyor. Farka gidebileceğimiz bir maç olmuş gerçekten. Son dakikada ki ataklarda direkten dönen topta bir defa da olsa şans yanımızda olmasaydı yenilebilirdik bu iyi oyuna rağmen belki de. Gerçi o pozisyonda kalecimiz Serdar Kulbilge'nin hakkını da vermemiz lazım. Ancak bugünleri ilerde aramamamız için yenseydik iyi olacaktı dediğimiz bir maç olacak hafızalarımızda. Şans Ankaraspor'dan yana olmasa, 90+1 de tam kırılma noktasında o gol gelmese belki de 1-0 bile olsa güle oynaya kazandığımız bir maç olacaktı. Labinot Harbuzi'nin takıma katılmasıyla belki de bu şansızlığı atıp daha garanti oyun oynayabileceğimizin sinyaliydi bu maç diye düşünüyorum. Geçen hafta ki açıklamalar bu takıma sabır gösterilmesi üzerineydi, kendi adıma bu telkine uyacağımız söylemiştim, hala da uyacağım. Daha sadece 2 hafta geçti. Takımlar 5-6. haftalarda tam oturur teziyle izlemeye devam bu takımı diyorum. Defansa yapılan Boşnak Milli stoper İvan'ın katılımıyla alternatifsiz defans mevkiisi de güçlendi. Tek eksik forvet bu takımda. Kahe bu maçta da biraz ağır ve formsuz gibi gözüktü bana, Thomas Doll'un Djite'nin gitmesine karşı olduğu söyleniyor, ne kadar doğru bilinmez ama şu dakika itibariyle bir forvetin gelmesini zor görüyorum ve Djite'nin takımda kalması en mantıklı olanı. Patiyo'nun gönderilmesi gerektiğini hala savunuyorum. Patiyo demişken geçen hafta dediğimiz Patiyo yerine Pektemek değişikliği bu hafta uygulandı ve meyvesini de atılan golle verdiğini düşünüyorum. Haftaya zorlu bir Beşiktaş maçı olacak. Bu iyi oyun ile hatalarımız, eksiklerimizi tecrübe ederek bu maçta iyi bir Gençlerbirliği bekliyorum. Bu aralar formsuz gözükse de "son şampiyon" ünvanlı Beşiktaş yine favori gözüküyor. Yenebileceğimiz 2 maçta bırakılan puanlar umarım burada telafi edilebilir.
TELELİG'E ALTERNATİF "FUTBOL SAATİ"
Maçı özetten izlediğimi tekrar edeyim ve burada tekrar bir şikayetimi dile getireyim. Geçen hafta özetimizi azıcık izleyip, süremiz kısıtlı diyerek yorum bile yapmadan geçen Telelig bu hafta yine aynısını yaptı. Gözümde sempatisini iyice yitirmeye başladı Kerem Öncel ve Telelig. Yayıncı kuruluştan maç görüntüleri elimize gelmedi dediler, Eskişehirspor'lu iki taraftarın attığı maili böyle cevapladılar ancak bu sürede Fenerbahçe maçını gösterip, yorumladılar. Zaten Stadyum programında saatlerce izledik. Elinize geçmese bile maçlar, hatta izlemeseniz bile maçlarımızı en azından skora göre biraz yorumlayabilinirdi maçlar ama bu yapılmadı. Fenerbahçe tartışılırken sıkıldım kanalları çevireyim dedim, TV 8'de "FUTBOL SAATİ" isimli bir programa denk geldim. Anadolu takımlarının maç özetlerini verdiler, bizim maçıda buradan izledim ilk önce ve maç özetlerini öyle pat diyerekte geçmediler. Teknik direktör Güvenç Kurtar ve eski MHK başkanı Bülent Yavuz'un yorumlarıyla devam etti program. Tartışmalı pozisyonlar değerlendirildi, takımlar değerlendirildi. TV 8 harika bir işe imza attı, alternatifsiz Telelig belki bu rekabetle kendini düzeltebilir. TV8'e de teşekkürlerimi sunuyorum, umuyorum bu yayın anlayışı devam eder sürekli olarak, bir müdavim olarak beni kazandılar bile.
Maçı özetten izlediğimi tekrar edeyim ve burada tekrar bir şikayetimi dile getireyim. Geçen hafta özetimizi azıcık izleyip, süremiz kısıtlı diyerek yorum bile yapmadan geçen Telelig bu hafta yine aynısını yaptı. Gözümde sempatisini iyice yitirmeye başladı Kerem Öncel ve Telelig. Yayıncı kuruluştan maç görüntüleri elimize gelmedi dediler, Eskişehirspor'lu iki taraftarın attığı maili böyle cevapladılar ancak bu sürede Fenerbahçe maçını gösterip, yorumladılar. Zaten Stadyum programında saatlerce izledik. Elinize geçmese bile maçlar, hatta izlemeseniz bile maçlarımızı en azından skora göre biraz yorumlayabilinirdi maçlar ama bu yapılmadı. Fenerbahçe tartışılırken sıkıldım kanalları çevireyim dedim, TV 8'de "FUTBOL SAATİ" isimli bir programa denk geldim. Anadolu takımlarının maç özetlerini verdiler, bizim maçıda buradan izledim ilk önce ve maç özetlerini öyle pat diyerekte geçmediler. Teknik direktör Güvenç Kurtar ve eski MHK başkanı Bülent Yavuz'un yorumlarıyla devam etti program. Tartışmalı pozisyonlar değerlendirildi, takımlar değerlendirildi. TV 8 harika bir işe imza attı, alternatifsiz Telelig belki bu rekabetle kendini düzeltebilir. TV8'e de teşekkürlerimi sunuyorum, umuyorum bu yayın anlayışı devam eder sürekli olarak, bir müdavim olarak beni kazandılar bile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder