21 Şubat 2010 Pazar

Renkler Gibi Skorda Berabere!

Eskişehir'de 0-0 beraberlik ile 1 puanı hanemize yazdırdık. Maç tatsız, tuzsuz oldu gol olmayınca ancak ne Eskişehir ne de Gençlerbirliği istedi 3 puanı. Tek kalan renkler gibi skorunda beraberliği oldu. Ancak söylenmesi gereken tek şey var Kasımpaşa maçından çok farklı bir Gençlerbirliği sahadaydı. En azından 3 pas ve fazlasını ardarda yapabilen şuurlu bir Gençlerbirliği vardı. Demirlere astığımız "sakin ol şuurlu oyna" pankartı işe yaradı belki de. Eskişehir bizden çok daha fazla pozisyona girdi. İlk yarının başlarında ve son dakikalarda. Son dakikada beraberliğe yatmaya çalışan görüntümüz yüzünden böyle oldu aslında. Serdar'a küfür edildi vakit geçirme çabası yüzünden ama bu Serdar'ın değil teknik direktörün isteğiydi büyük ihtimalle. Eskişehirliler kadar tribünde bizde oldukça fazla tepki gösterdik bu duruma.

Hücum gücümüzün zayıflığı bir kez daha ortaya çıktı. Biraz daha etkili olabilsek gol atmamız an meselesiydi. Kahe'nin üst direkte patlayıp dışarı düşen topu yürek parçaladı. Gözümüze çarpan durum ise takımda ki arkadaşlık ve yardımlaşma eksikliği. Mesut Bakkal döneminde de korkak oyun vardı ama arkadaşlık vardı. Yardımlaşma sıkıntısını büyük oranda yaşıyoruz.
Maçın en güzel tarafı ise Eskişehir'e tribünden arkadaşlarımın gelmesiydi. Yaklaşık 100 kişi kadar taraftarımızla oradaydık. Maç öncesi okuduğum şehir olması sebebiyle arkadaşlarıma Eskişehir'i tanıttım. Hepsi oldukça beğendi Eskişehir'i. Karşılamaya gelen Eskişehir taraftarları da maç sonunda da eşlik ederek misafirperverliklerini gösterdiler. İlk maçta ki küfürü unutturdular sağolsunlar. buradan Emre Angı ve ağabeylerine teşekkürlerimi sunuyorum. Eskişehirspor taraftarına o stad gerçekten yakışmıyor. Umarım Euro 2006 hayalleri yalan olmazda Ankara'da Eskişehir'de yeni modern ve bu şehirlere yakışır bir stadyuma kavuşurllar.

2 yorum:

ziggytheking dedi ki...

Akşam 8'de YHT'ye binerken gördüm seni peronda ama ses etmedim. Yenikent yerine Eskişehir deplasmanı daha zevkli geçmiştir. Boşuna demiyorum Ankara Eskişehir'in banliyösüdür diye.

Hiç tepki gelmemesi ve küfür olmaması da ayrı bir güzellik. Haydi Gençler tezahüratınız açık tribünün diğer tarafına geldikçe biraz korktum ama ilk maçta yapılan yanlışın da etkisiyle Serdar hariç kimseye küfür edilmedi. Serdar'ın Kocaeli zamanından yarası var Eskişehir'de. Değişik bir yaşam formu. Serdar, Doll, Çalımbay gelir geçer biz her türlü baki kalırız.

España'ya atkılarıyla katılan arkadaşlarını da saygıyla anıyorum. Takdir ettiğim bir davranışınızdı. Diğer deplasman tribünleri izlemeyi tercih ediyorlardı :)

Gençay Ergez dedi ki...

Keşke gelseydin tanışmış olurduk :).

Doğru diyorsun futbolcular para için yapıyor bu işi hepsi gelip geçici önemli olan böyle güzel dostluklar ve eğlenceli hoş ortamlar. Umarım yıllarca devam eder bir sorun yaşanmadan.

Espana'ya atkıyı bende aralarında bulunduğum bir grup salladık, bunlar tribünün güzellikleri, bizde hem tribünde hem sahada güzel futbol izlemeyi seven insanlarız. Bu nedenle eşlik etmek istedik çok eğlenceliydi gerçekten. Tribünün coşkusunu yitirdiği an ateşlenmesine neden oluyordu aramızda konuşurken bizde de böyle bişey olsa oturan grubu coştururuz aslında diye düşünmeden edemedik. Teşekkürleriniz için çok sağolun. Güzel ortam için bizde size teşekkür ederiz.

Related Posts with Thumbnails
Bu blog BloggerV.com üyesidir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara